'Söz gümüşse sükut altın' dır derler. Sessizliğin her zaman en iyisi olduğunu savunurlar. Fakat bu demek değildir ki hiç konuşmasınlar, sürekli sussunlar, tek konuştuğu ailesi olsun, okulda her zaman arka sıraya geçip tek otursun... İşte hikayemizin ana karakteri de böyle. Küçüklüğünde kendine çok güvenirken şimdi özgüveni yerle bir olan suskun kızımız. Artık bir şeylerin farkına varıyor, bunu düzeltmek için çabalıyor fakat başaramayınca canına bile kıyabilecek dereceye geliyor.
Dışarıdan kötü görünen ama içinin en temiz olduğu diğer ana karakterimiz. Ailesinin durumunun çok iyi olmasına rağmen küçük yaşında çalıştırılmaya zorlanan, hayata küsen, artık hiçbir şeyi umursamayan erkeğimiz.
~~~~~~~~~
Bora hızlıca merdivenleri tırmandı, kapıyı açtı ve onu terasın kenarında ayakta bir şekilde gördü.
"Hayal, gel konuşalım bunu yapma lütfen."
Hayal ona baktı yarım ağız güldü.
"Ben ismimin neden Hayal olduğunu düşündüm hep biliyor musun? Küçükken dedim ki gerçekten de bir hayal miyim yoksa insanlar için? Ben bunu düşüne düşüne bitirdim kendimi. Eğer şimdi gerçekten gitmezsem bu sefer yaşarken hayal olup gideceğim. Bu yüzden bana izin ver ve diğerlerine de hiçbir şey söyleme. Hoşçakal.. "
Aşağı doğru bir adımını attı, Bora ona yetişmeye çalıştı. Kolundan yakaladı fakat elinde sadece Hayal'in parfümünün burnuna geldiği hırkası vardı...
Yaş Farkı Vardır (9 yaş)! Lütfen bunu bilerek okuyunuz...
Atabey Ailesi yıllardır yaptığı mafyacılık işlerine son verip emekliye ayrılmıştı. Çağlar Atabey 4 oğlu, karısı ve yakın aile dostlarıyla huzurlu hayatının tadını çıkartıyordu. Ta ki bir gün şirketine bir mektup gelene kadar... Yıllar önce ölen kızının aslında yaşadığını ve ölü bir bebekle karıştığını söyleyen bir mektupla bütün dengeler bozulur. Bir yandan hasta annesi ve öfkeli babasıyla uğraşırken okumaya çalışan Çiçek bir yandan da şehit sevgilisinin yasıyla kavruluyordur. Bunun üzerine bir de yıllar önce karıştığını öğrenen Çiçek'i karmaşık günler bekliyor.