Zerde
  • Reads 1,467,541
  • Votes 43,524
  • Parts 34
  • Reads 1,467,541
  • Votes 43,524
  • Parts 34
Complete, First published Apr 05, 2020
"Neden getirdin beni buraya?" Gitmek istedim. Arkamı dönüp ilerleyeceğim sırada eliyle bileğimi tuttu. 

"Yürü." Emir veren sesine rağmen o an bile dediğini yapabilirdim ama kendime engel olup yapmadım. Peşinden sürükledi beni. Elimle bileğimdeki elini itmek istedim ama başaramadım. Parmakları mengene gibi sarmıştı bileğimi. O kadar hızlı adımlar atıyordu ki koşmak zorunda kalıyordum. Rüzgardan elbisemin etekleri savruluyor diğer elimle eteğimi tutmaya çalışıyordum. Hızlıca avlunun merdivenlerini çıktı. 

"Biraz yavaş olur musun?" Aldırmadı, daha da hızlı yürüdü. Avluya ulaştığımızda durdu. Aniden durması ile göğsüm sırtına çarptı. Nefes nefese kalmıştım. Savrulan saçlarımı düzelttim. Aşiret toplanmış bütün ağalar bize bakıyordu. Kolumu elinden kurtardım, omzu düşmüş hırkamı düzelttim. 

"Beni öldürmeleri için mi getirdin buraya?" Sanki etrafta hiçkimse yokmuş gibi sordum ona. Bana bakmadı. Cevapta vermedi. Ağaların içinden biri konuştu. 

"Ömer Ağa kızı getirmek ile en doğrusunu yaptın. Ölüm fermanı verilmiştir." Gözlerim anında konuşan adama döndü. Diğer ağalarda onaylar gibi başlarını salladılar. Ama o öyle bir şey yaptı ki, herkes şok oldu.

"Zerde bundan böyle sözlümdür, Eroğlu aşiretinin gelin ağasıdır, ölüm fermanı düşmüştür." Ağzım açık ona baktım.



###

Okuduğunuz töre hikayelerinden farklı bir kurguya sahiptir.
All Rights Reserved
Sign up to add Zerde to your library and receive updates
or
#323aşk
Content Guidelines
You may also like
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
57 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
Aşk'a Direniş  by Jutenya_
44 parts Ongoing
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevdi ve sevdiği adam için ailesini herkesi karşısına aldı. Adam çok sevdi... Sevdiği kadın için ölüme gider gibi Karadağlı konağına girdi. Tüm olumsuzluklara rağmen ikisi el ele tutușup herkesi arkalarında bırakıp çıktılar. Aradan geçen 3 yıl sonra hüküm verildi. Ağanın soyu devam etmeliydi ve Keje üstünde ki beyaz gelinlikle... Düğünlü davul zurnalı bir şekilde Mirakan konağına giriş yaptı. Heja aklını yitirdi göğsü sıkıştı... Hayır kocası onu seviyordu yapmaz dedi. İnsan gözüyle gördüğüne kalbiyle inanmak istemiyordu. Heja inanmak istemese de her şey bütün gerçekliğiyle ortadaydı. Mirakan konağında acı bir gerçek... Kuma! Bu kitapta Amed'e nam salmış güçlü ve asil kadın Narin Karadağlı var. Ben hem okuyacağım, hem de sevdiğim adamla evleneceğim deyip töreye aşirete baş kaldıran Narin Karadağlı var. Bu kitapta sevdiği adam için herkesi karşısına alıp, ihanete uğrayan Heja Karadağlı... Bir kadının en güçlü isyanı. Bu kitapta sessiz çığlıklarını duyuramayan sevdiği adamın abisine eş giden Berfin Mirakan var. Ve bu kitapta sevdiği kadın için herkesi karşısına alan sabrın sadakatin en güzel hali Ömer Mirza Karahan var. Heja güzelliği cesareti ve asiliği ile Amed'e nam salmış kadın! Ağir yakışıklılığı bastığı yeri titreyişiyle Heja'nın kalbini fethetmiş adam! Hazar Karadağlı sevdanın en güzel tonu... Sevdiğim kız mutlu olsun varsın bensiz nefes alsın diyen genç yağız bir delikanlı. Onun mutluluğuyla bende nefes alırım diyen bir adam. Mirakan konağına düşen bir ateş kuma gelen Keje Mirakan... senin yapamadığını ben yapmaya geldim dedi, karşısında ki kadını yaktığını bilerek. Bastığı yer alev alıyordu. Kurgunun t
Hicran Yarası by beyaz-kanat
36 parts Complete
Törenin amansız yaptırımlarına bir de insanoğlunun saplantılı düşünceleri eklendiğinde iyiden iyiye kanlı bıçaklı ediyordu insanı kaderle... Kader dediğimiz neydi?Temelini törelerden alan bu topraklarda kaderi töreler çizerdi... Yıllar öncesi örmüştü aslında kader ağlarını,bazı yerlerini kördüğüm yapmış ve bu iki insanı ayırmıştı... Hicran... Yazgısına da adı altın harfle yazılmıştı...Hayat oyununda ona biçilen rol, ayrılık acısını çekmekti belli ki... Hicran'ın yaraları yıllar içinde kabuk bağlasa da daha dün gibi tazeydi yüreğinde... Cahit yıllar sonra çıkıp gelecekti...Onun dönüşüyle Hicran'ın aşkla atan kalbi un ufak olacaktı bu tersdüzle. Peki Cahit ismi gibi çabalayabilecek miydi sevdiği kadın için?Onun un ufak olmuş parçalarını sevdasına azık edip toplayabilecek miydi saçıldığı yerlerden?Yoksa her zaman olduğu gibi sinirlerine hakim olamayıp mahvedecek miydi her şeyi? Hicran affedebilecek miydi sevdiği adamı?Sol yanına ağır gelen bu sevda kırıklarını onarmasına izin verecek miydi? Her zaman yakınlaşmaları daha büyük bir ayrılık mı getirecekti onlara? Yoksa her şeye herkese karşı gelerek bu savaşı kazanabilecekler miydi? Bu soruların bütün cevaplarını hikaye içerisinde bulacakken yer yer Cahit kadar öfkeyle gözünüz kör olacak yer yer Hicran kadar kırgın olacaksınız...Diğer hiçbir töre kitabına benzemediğini iddia ederek hepinizi bu serüvene davet ediyorum...
AHUDUDU by petitefraises
35 parts Complete
"Uğruna beklenilen her şey, güzeldir. En az ahududu kadar." Hafif kavruk teniyle, üzerine serpiştirilmiş kahve çekirdeği tonlu saçları ahenk içindeydi. Şaşkınlığın getirisi olan, kırpışıp duran uzun kirpiklere titreyen dudaklar eşlik etti. Dünyanın en kaliteli güldürüsünü duymuş gibi, sivri köpek dişleri yaverliğiyle kahkaha atarak güldü. Gülüşü, bir dakika boyunca kesilmedi; öyle ki, gözlerinden akan şeffaf damlalar bile sivri çenesinden süzülüp gitmişti. -Ben, dedi işaret parmağını kaldırıp durumun ehemmiyetini adama hatırlatırcasına, asla seninle olmam. Asla! Bu saçma teklifini de git kime yaparsan yap!" Öfkesiyle kabaran damarları, ince boynunun zerafetine tezat durmuştu. -Sen bilirsin." Karşısındaki adamın umursamaz duruşuna, cam masa üzerinde ritim tutan parmaklarına baktı metin olmaya çalışarak. "Başka seçeneğin varsa." Tık...Tık...Tık...Adamın masadaki uzun, işaret parmağında takılı olan yüzüğün çıkardığı ses beyninde yankılandı. Kıskıvrak yakalanmıştı. Hayatta çaresiz kalmamak için her çareyi deneyecekti. Arkasını dönüp hiçbir şey söylemeden ayrıldı, ferahlığının aksine, içine kasvet çöktüren odadan. İnsanoğlu, ilk "asla" dediğinde yapardı hatayı. Ve ikinci hatası da öfkeyle söylediği sözlerin ardından gelen sessizlik olurdu. O "asla"nın dönüşeceği "belki" ve "evet" in başlangıcı sessizlikle atılırdı çünkü. Tutkular ahlak çerçevesinde yaşanmaz, aşklar da filmlerdeki gibi masum başlamazdı her zaman. Bazı tutkular ahududu renginde olurdu, bazı aşklar ceylan dutu tadında. Bolca ihtiras, hastalıklı bir aşkın köklerini salardı. ***İlk Bölüm Yayımlanma Tarihi: 23.01.2018
Nahif by uuykusuzvedengesizz
20 parts Ongoing
Bakışlarıma denk düşen bakışları saniyeler sürse de benim heyecandan elimi ayağıma dolamaya yetmişti. Evet... Kalbimin yerinden çıkacak gibi atmasının sebebi karşımdaki adamdı. Kahverengi gözleri, koyu kumral saçları ve tıraşlı olduğundan pürüzsüz gözüken yüzü... Bir insan nasıl böyle güzel olabilirdi aklım almıyordu. Bir insanın kalbi nasıl böyle güzel olur, gözleri nasıl böyle güzel bakar bilmiyordum. Ben ona ne ara bu kadar tutulmuştum onu da bilmiyordum. O beni bilinmezliklere sürüklüyordu. Bana daha önce tatmadığım duyguları tattırıyordu. Bu yeni öğrendiğim duyguların her biriyse, damağımda bal yemişim gibi bir his bırakıyor, beni o tadın müdavimi yapıyordu. Yutkunarak ona doğru adım atmak için hareketlendim. Sesini duymak için bu kadar hevesli olduğumu, can attığımı bile şu an fark ediyordum. Fakat karşıdan gelmesini beklediği kişinin geldiğini görünce adımlarım yarıda kesildi. Bu kimse bilmesin zırvalığını neden çıkarmıştım ki sahi ? Hadi ben bu fikri ortaya atmıştım, o neden kabul etmişti ? Derin bir nefes alarak omuzlarımı düşürdüm. O benim rahat hissedebilmem için bunu kabul etmişti. Ve biliyordum ki sözünde de dururdu. Çünkü o sözünün eri bir adamdı. Bense kendin emin olamayan güvensiz bir kadın. Bu şartın sunulmasının ve kabul edilmesinin sebepleri bunlardı. Peki şimdi gidip vazgeçtiğimi söyleseydim, herkese duyurmak istediğimi... Kabul eder miydi ? Ben, nasıl sevdiğimi, nasıl sevildiğimi herkes bilsin istiyordum. Gözlerime nasıl baktığını herkes görsün istiyordum. Ben bizi tüm dünyaya ilan etmek istiyordum. Ben gerçekten onunla olmak istiyordum. ••• Ecmel & Feza
GECENİN İZİ by hisssizyazar
38 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
TUTSAK by OZSOOWAN
32 parts Ongoing
Ne zaman bir dert gelse; Yağmur yağar, diner, dokunur Ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım, Ateşim sönerdi... Sonra büyüdüm, Gözlerini gördüm. Yandım. Yağmur yağdı Ve ilk kez sönmedim... Ben yağmurdan daha fazla bir seni seve bildim... *** Adamın aşkı sol yanında ki demiri eritti. Küçük bir kadın tek bakışı ile adamı kendine köle etti... Ve kadın; adamın her bakışı ile tutuştu. Koca adam, küçük kadının feleğini şaşırttı. Hayalllari vardı küçük kadının... Hayalleri vardı adamın... Masum bir aşk, hayaller uğruna verilen bir mücadele. Sonunda ise acımasız bir tutsaklık. .... Sözleri, karşımda ateş saçan gözleri ile kesinlikle kalbimi verdiğim adam değildi bu! Hırsla üzerime yürüyüp beni yatağa düşürdüğün de kalbim eziliyor, korkum nefes aldırmıyordu. " De.. Devrim bu sen değilsin! " Burnundan alıp verdiği keskin nefes, sıktığı yumrukları... Hiç korkmadığım kadar korkuyorum. Tiksiniyordum kendimden. ''Ben ben olmaktan çıkalı çok oldu Aysima hanım! Sen, sana köpek olan Devrim'i geri de bırakalı çok oldu!" Gözümden yaşlar akarken üzerime doğru eğilip nefesi dudaklarımı yakarken eli fermuarıma gidip açıp beni öldürken, gözlerini gözlerimden ayırmadan konuştu beni ateşe atacak o alev alan sözleri. " Şu ana dek sana köpektim, aşkım sana köleydi! Şu saatten sonra kölelik sırası sende! " Kuşunu uçurmamaya yeminliyse geriye bir tek tutsaklık başlar... NOT : KİTABIMIN TACİZ VEYA TECAVÜZLE UZAKTAN YAKINDA ASLA AMA ASLA ALAKASI YOKTUR!
You may also like
Slide 1 of 19
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) cover
KARANLIĞIN ARDINDA cover
Aşk'a Direniş  cover
ZOR AŞK SERİSİ_1 NEFRETTEN KALBE cover
Hicran Yarası cover
Ah, Sen  cover
KIRIK GÖNLÜN DALLARI cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
YARASI SAKLIM (ATEŞ VE BUZ) cover
AHUDUDU cover
Nahif cover
GECENİN İZİ cover
VERA cover
SARRAF cover
Kara Gül  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
TUTSAK cover
Bir Lokma (Tamamlandı) cover
SEVDA FISILTISI cover

SAKA VE SANRI(Kitap Oldu)

57 parts Ongoing

"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!