𝚊𝚗𝚝𝚒𝚚𝚞𝚎𝚜 𝚜𝚑𝚘𝚙 | 𝚝𝚊𝚎𝚔𝚘𝚘𝚔 𝚘𝚗𝚎𝚜𝚑𝚘𝚝

Girişteki müşteriyi gördüğümde beklemediğim bir şekilde yüzüne bakakalmıştım. Eli, modellere taş çıkaracak yüzünün alt taraflarındaki çenesine dokunuyordu. Hafif vuruşlar yaparak antikalara bakarken, gözlerim istemsizce uzun ve ince olan ellerine kaydı. Esmer teni saçları ile yumuşak bir uyum içinde iken, giydiği uzun paltosu üzerindeki kıyafetine farklı bir hava katıyordu.

Yüzünü incelemeye devam ettiğimde gözlerine bakakaldım. Biri tek diğeri çift göz kapaklı olan gözleri kahverengi irisleri etrafı incelerken hareket ediyordu.

Çok sevdiğim bir antika parçaya bakakaldı. Kaşlarını hafifçe çatarak önündeki rafa biraz daha yaklaşarak üfledi. Parçaya dokunmadan üstündeki tozları temizlerken artık konuşmam gerektiğini anladım