❝Beyaz gömlekli oğlan, bir papatyayı ayırdı toprağından. İçine çekti kokuyu. Küçük çiçekle bir işi kalmayınca, attı onu bir kenara. Çiçek üzüldü, ilgi görmek için toprağından ayrılmayı kabul gördü fakat şimdi; nemli toprağın üzerinde öyle duruyordu. O sadece ilgi görmek istemişti. Tatlı papatya, sadece birisi tarafından sevilmek istedi. Ama Tanrı, bu arzuyu görmezden gelmişti galiba. Küçük kalbi burkulmuş olan ufak çiçek, düşündü. Acaba, taç yaprakları bir gül kadar ilgi çekmiyor muydu? Ya da kokusu, bir lavanta kadar güzel değil miydi? Belki bu yüzden atılmıştı o kenara. İmrendi bir kardelene, güle, lavantaya, açelyaya, akşam sefasına.Onlar kadar güzel olmak istedi. Ama zaman geçtikçe anladı; bir insan sırf çiçeğin güzelliğine ve kokusuna bakıyorsa, o çiçek insanın kalbinex bakıyordu. Küçük papatya, kısa hayatında bir şeyi iyi anladı; insanlara güvenmemeliydi. Çünkü, insanlar sırf kendilerini düşünen bencil varlıklardı. Ve papatya, solarken ağlamadı hiç. Çünkü o bencil yaratıklar için yaşaması gerekiyorsa, ölmeyi yeğlerdi...❞ ©Tüm hakları Lisa'nın abur cubur deposunda saklıdır. Cover by: @Lilithmari Writed by: @Lilithmari
3 parts