Hayatı kocaman bir girdaba benzetiyorum. Hayatı fırtınalar içinde oradan oraya savrulan bir kız olarak söylüyorum bu sözlerimi. İnsanın ismi kaderidir. Benim ismim de kaderimin en büyük simgesi haline gelen o zor duyguyu hatırlatıyordu insanlar bana her seslendiğinde. Hüzün! İsmimle bağım oldukça kuvvetli. Küçük yaşta tanıştım bu duygunun verdiği ızdırapla. Keşke hiç tanışmamış olsaydım. Bilemezdim hayatımın bu kadar merkezinde olacak bir ruh haline dönüşeceğini. Annemizi küçük yaşta kaybettik. Kardeşlerim benden küçük olunca bana erkenden büyümek düştü. Çocukluğu yetişkinlikle sınanan bir genç kız düşünün. Her anı çocukluğunun öldüğü o saniyeleri yaşatıyor. Ve bu kız sadece seyirci kalabiliyor bu zor duruma. İzlemek bazen bıçak darbesi gibi hissettiriyormuş. Kendi hayatına seyirci kalmak. Esas oyuncularından biri gibiyken hep başkalarının onun için biçtiği rolleri oynamak. Bu benim hayatım. Benim hüzünlü yanımın sesi. Tüm sustuklarım. Konuştuğum susmalarıma siz de eşlik eder misiniz bu zor yolculukta ? İçimizde depremler oluyor ama gıkımız çıkmıyor bu nasıl bir hayat