Unuttuğumuz dünyanın hikayesi: Kalabalık dünyada tek değilsinizdir belki. Arkadaş olabileceğiniz tavlayabileceginiz, kandırabileceğiniz yahutta sevgili olabileceğiniz gelecek planlayacağınız düşman olacağınız ve sizinle dalga geçecek olan bir sürü insan var. Çünkü seni tanımıyorlar sadece adını biliyorlar, müziğinin sesini sadece sen duyuyorsun Yaptığın bir iyilik bile bir başkası için kötülük olacakken, başka bişey mi bekliyordun? ışıklar kapanınca herşey sende bitiyor. *Herhangi bir parti gecesinden kalan dağınıklığı yalnızca sen toplamak zorundasın.* Artık sen kendinden sorumlu hale geliyorsun. Çevrende birsürü insan oluyor, sana iyi davranan ya da seni kıskanan, ama sen çoktan onların geçici olduğunu kabullenmiş olursun. Dünyadaki Yaşadığın bu esareti bile milyonlarca insan yaşıyor ama çoğu kişi birbirinin umrunda olmuyor Cunki Bir şeyi anlamak için bakmak dinlemek hatta görmek bile yetmiyor. Hislerin olmadığı sürece. Asıl dostluklar ise ayrı dünyalardan bile olsa benzer yalnızlıkların, acıların ve hayallerin getirdiği arkadaşlıklardır ve bu en zorudur. Böylece empati yapmanız daha da kolaylaşır ki empati yapmak için illa aynı şeyleri yaşamaya gerek yok. İşte o kısım da sana düşüyor. Ve yaşanırsa yaşansın ister iyi ister kötü farketmez, hiçbirşey aynı kalmamaktadır. Bu hikayenin ve hikayedeki karakterlerin olduğu gibi Bu şu an maddi çöküşteki bir ailenin çocuğu olan son zamanlarda ailesi ile anlaşmazlık bulunduğu, müzik özellikle hip hop a dair hayalleri olan, kronik astım hastası ve yalnızlığı benimsemiş olan "Burak Dumanlı" için de geçerlidir. Bu hikayede ilk kutunun kapakları yavaşca aralanacaktir Tüm kalıplaşmış dengeler bozulup bu klişeliklerden arınacaktır. Ve unutmayın! Bu hikayede başrol yoktur. Ne de olsa "Biz revaçtaki bu gezegenin sayılmamış karatlarıyız