Şöyle durup düşününce, olayların ilk başladığı günden bu güne kadar en çok özlediğim şey sanırım dışarda yağan karın sessizliğinde bir fincan kahvenin hatrına anı yaşamaya çalıştığım ama aslında kendi dertlerimde boğulduğum, kimseye anlatamadığım düşüncelerimin beynimi kemirdiği o saatleri özlemişim. Bu sefer birilerini öldürüp bir yerleri ele geçirmek için plan yapmaktan ziyade, Aklımdaki düşünceleri anılarımı hikayelerimi yaşadıklarımı anlatmak için kalemi elime aldım. Kaybettiğim insanların yüreğimde bıraktığı son bakışlarına itafen hayla yıkılmadım son nefesim de bir geçmişi ve değişen her şeyi anlatmaya adadım kendimi. O günler her şeyin acı ve çekinilmez olduğu, hayatın darbelerine rağmen ayakta durmaya çalışan 7 milyar yok yok 7 değil 6 milyar 999 milyon 900 bin insanın bulunduğu bir dünyanın hikayesini. 7 milyar insanın bulunduğu bu dünya da neden 100 bin insanı saymadığımı kendi kendinize sorabilirsiniz ama ben zengin doğup hayat mücadelesi olmayan, ülke yönettiğini öne sürüp halkı sömüren milyarları vurup öldürüp barış getirdik sanan ve bu gün bu yazıyı yazmama sebep olan varlıkları insandan saymıyorum.All Rights Reserved