Bir gecede kıyamet koptu, peşine gelen tüm geceler uğursuz oldu. Eller kana bulandı, kalpler atmayı bıraktı. Gerçekler ortaya çıktı, çok büyük bir günah işlendi, bazılarının bedenine, bazılarının ruhuna hançer saplandı.
Yaşaması gerekenler öldü, ölmesi gerekenler yaşadı; Ağlaması gerekenler güldü, gülmesi gerekenler artık toprağın altındaydı. Taht kana bulandı, son varis ellerinde kanlı taç, dudaklarında sevdiklerinin ismi, içinde ölmüş ruhu ile yalnız kaldı. Yasaklar çiğnendi, kötüler galip olduklarını sanarken, aslında kendi kuyuları onlar tarafından kazıldı. Karanlık onun ruhunu boyadı, bir efsane onda hayat buldu; Kanlı tahtın son varisi tacını başına taktı, kanlı tahtın kraliçesi intikam için ayağa kalktı.
Artık kimse güvende değil, suçlular ölecek, yanlarında masumları götürecek. Bu gece giden canlar geri gelmeyecek ama, yanlarına çok can gidecek, Roséanne Park akıtılan kanın karşılığında başka kanlar akıtacak; Belki ruhundaki yaralar kapanmayacak ama herkes efendinin kim olduğunu anlayacak.