''Çok saçma bir hayatta yaşadığını farkına vardı.Kısaca bir fahişe kadının bakire olması kadar saçma ve anlamsızdı.''
Uçurumun Kenarında Durmuş Bir Kadın Ölüm Ve Yaşam Arasında O ince Çizgide Düşünceli,Dün De Kalmış Yaşadıkları Yarının Da Umudunu Kesmiş Uçurumun Kenarına Çıka Gelmiş..Sebep Neydi?Neydi Onu Bu Kadar Üzen Belki Yaşanmış Umutsuzlukları,Belki De Yaşayacak Hiç Kalmamış Umudu. Ağlıyordu Hıçkırıklarla... Boğulurcasına...''Çok Şey İstemedim Senden Ey Yalan Dünya ,İstediğim Tek Şey Sevgiydi Bu Hayatta Bu Kadar Zor Mu Geldi Sana Bu Sevgiyi Bana Vermek?'' Kadın İşte Böyle Haykırıyordu,Önündeki Boşluğa Yankılandı Haykırışları İki Dağ Arasında Sesini Duyan Sadece Yarandan Dı. Kadında Zaten Bir Tek Yaradanına Sığındı Gidecek Başka Yeri De Yoktu...
"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma indi öpücükleri. "Geldin ve beni dünyanın en mutlu adamı yaptın." Dudağımdan da öpüp alınlarımızı birbirine yasladı. "Seni çok seviyorum. Seni senden çok seviyorum."
Bu kez ben dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp ayrıldım. "Seni çok seviyorum. En az beni sevdiğin kadar seviyorum seni." Kollarımı boynuna dolayıp yüzümü boynuna gömdüm. Kokusunu içime çektim.
Çok özlemiştim.