Hayatım bu denli mafolmuşken nasıl düzelteceğimi bilmeden hayatıma giren aras sayesinde hüzünler mutluluğa dönmeye başlamıştı sanki. Ya da ben mutluluğun ne demek olduğunu unutmuştum bu şey mutluluk muydu? Eğer öyleyse hiç bitmemeliydi.Ben Esila hayatım 18. yaş günümde alt üst oldu.Nasıl devam edecektim? yanımda kimler olacaktı? Şimdi ne yapmam gerektiğini bir türlü anlamlandıramıyordum. Sorular kafamda dönüp d7ururken buna artık bir son vermeliydim ama nasıl? En son yeter artık bu bir rüyaysa uyandırın beni daha fazla dayanamıyorum deyip ağladığımı hatırlıyorum. Gerisi karanlık.Bu ara çok sık olan bayılmalarımdan birini yaşıyordum galiba. Uyandığımda bambaşka bir yerdeyim burası ne benim odama benziyordu ne de evime.Karanlıkta gördüğüm tek şey ay ışığıydı herkes gitsede o gitmezdi.Beni bu zamana kadar hiç yalnız bırakmamıştı.Gece tamamen karanlıkken.ışığıyla adeta bana ben yanındayım dercesine bakıyordu uçsuz bucaksız gök yüzünde...