Efsunkâr adlı hikayedir. Sadece adı konuya daha uygun olsun diye değiştirildi. "Yok olmayı göze alarak. Biri kopartır onu veyahut üzerine basar. Ölüler... Ancak öldüklerinde o büyülü koku çıkar ortaya." saçlarımdaki bakışları gözlerime ilişti. "Sen hiç kokma papatya! Ben kokunu duymamaya razıyım. Sen yeter ki yaşa!" dedi. . . . BU HİKAYE TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR!