O'NUN BEBEĞİ * İKİNCİ ŞANS SERİSİ III *FİNAL
  • Reads 256,457
  • Votes 20,680
  • Parts 23
  • Reads 256,457
  • Votes 20,680
  • Parts 23
Complete, First published Apr 14, 2020
Mature
Ya onu götürmesine izin verecekti...
Ya da teklifini kabul edip, onunla gidecekti.
Doğru olan hangisi?
Siz olsanız ne yapardınız?

Bora Yazgın...
Sert, duygusuz ve tam bir otorite manyağı.

İrem Çoşkun...
Genç, başarılı bir avukat...

Birbirini hiç görmeyen iki kişi...
Ortada olan bir bebek...
ve verilmesi gereken zor bir karar...

*

Afet...
Hayatta oğlundan başka hiç kimsesi olmayan genç bir kadın
Ve onu çileden çıkaran, başına tam bir bela olan bir komiser Atahan Vardar...

Tesadüfler ve eğlence ile dolu sımsıcak bir masal değil tabi ki, çünkü ne Afet bir prensesti ne de Atahan o beyaz atlı prensti...


O'NUN BEBEĞİ SİZLERLE...
All Rights Reserved
Sign up to add O'NUN BEBEĞİ * İKİNCİ ŞANS SERİSİ III *FİNAL to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
KAHR-I AŞK (+18) by AysunKayaArslan
26 parts Complete Mature
DİKKAT! +18 yazımlar, küfür ve argo tabirler, fiziksel ve psikolojik şiddet içerir. Ahsen çok özlemişti bu çocuğu sakalları uzamıştı yine. Kalbi deli gibi atmaya başlamıştı ne oluyordu ona ya? On beş gün görmemiş atmıştı hani aklından. Yalan söylemişti kalbi ve aklı ona, bir an düşünmediği an olmamıştı ki. Annesi gittiğinde zor tutmuştu kendini, hep başka şeylerle oyalamıştı. Şimdi kapattığı sayfa öylece açılmıştı önüne. "Hoş geldin Ozan abi" dedi sakince. Ozan bir an kaşlarını çattı. Hay, o abin batsında yerin dibine girsin abi diyen dilin kopsun inşallah senin, diye geçirdi içinden. "Hoş buldum, n'aber?" Kirpiğine kadar özlemişti kızı. Gözlerini çevirdi ama bön bön bakmamak için. Sevgilisi var diye sık sık hatırlattı kendisine. Varsa var ulan! dedi sonra. Sanki gel sevgilim ol demişti. Bu his ona aitti. Ayıp değildi ya sevmek. Kimsenin sevdiğine göz dikmiyor, elinden almak için uğraşmıyordu. Kalbine söz geçmiyordu dinlemiyordu onu işte. Seviyordu bu kızı o. İleriye gitmeyecek, kendince sevecekti bu kadar. Daha fazla kendisine engel olup durmayacaktı. Bitti buraya kadar dedi. Akıl sen kaybettin... Ahsen ona çay getirmişti. Nasıl özlemişti bu adamı. Nasıl fark etmemişti bu kadar çok özlediğini? Kendini nasıl kandırmıştı öyle? Nefesi kesiliyordu sanki. Göz görmeyince kalp unutuyor muydu? Unutur sanmıştı aptaldı işte bu kadar. O kendi isteği ile bu çocuğa yara bandı olmak istememiş miydi? Neye bu kadar içerlemişti o zaman? Kendi seviyor çocuk onu sevmiyor diye mi? Varsın sevmiyorsa sevmesin dedi kendi kendine. Herkes kendi sevgisinden sorumluydu. Sanki sevmek yada sevdiğini bilmek zorundaydı. Kimseye zararı yoktu onun. Bir daha böyle saçma sapan birşey yapmayacaktı. Kendisine böyle acı çektirmenin ne anlamı vardı? Kendi içinde sevecek, kimseye de birşey söylemeyecekti. Bitti dedi aklına, bitti buraya kadar! Sen kaybettin
DİLAY HANIM by mermarid
43 parts Complete
TANITIM İki düşman bakışın çakışmasıyla genç kız alaycı bir şekilde gülmüştü. Karşısında ki adama tahammül sınırları oldukça tükenmişti. Adamın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. Yıllar sonra döndüğü evde yine aynı manzarayla karşılaşmıştı. Karşısında ki kadın yüzünden kolundaki kadının varlığını dahi unutmuştu. Dilay Yavuz... Hayır yıllar önce Dilay Bozkurt olmuştu! Adam hala onu boşamayı unuttuğuna inanamıyordu. Evlendikleri gecenin sabahında kızın gözlerinin içine bakarak alaycı bir şekilde konuşup boşanma evraklarını imzalatıp büyük evden ayrılmıştı. Ailesi oldukça variyetli olmasına rağmen şehirden yarım saat uzaklıktaki bu büyük çiftlik evinde kalmayı seviyordu. Kısa bir süre etrafı inceledikten sonra yeniden önünde ki kadına dönmüştü. Kadının gözlerinde ki o bakışı ölse unutamazdı. Aynı bakış şimdide kadının gözlerinde vardı. Tiksinti! Kadının gözleri kolunda ki kadına takılınca adam gerildiğini hissetmişti. Dilay hiç bir şey söylemeden çiftliğin kapısından içeriye girerken adam arkasından sadece bakmıştı. Babası olmasaydı Dilay ile asla evlenmeyeceğini biliyordu. Ama görüyordu ki gittiğinden beri çiftlikte pek bir şey değişmemişti. Kadın hala çiftliğin sahibi olarak dolanıyor, etraftakilerin hayran bakışlarını üzerine topluyordu. Dilay güzeldi! Kahretsin ki eskisinden bile daha güzeldi. Dişlerini sıkarken en büyük imtihanının başladığından habersizdi.
You may also like
Slide 1 of 10
KAHR-I AŞK (+18) cover
DİLAY HANIM cover
Lafügüzaf  cover
BİT PAZARI (Tamamlandı) cover
BADE (Mahalle Serisi - II) TAMAMLANDI cover
Hisset Yeter ♧ cover
NAMÜTENAHİ cover
Mazinin Gölgesinde cover
Aşkın Kuralı Olmaz (tamamlandı) cover
KARANLIK YOL cover

KAHR-I AŞK (+18)

26 parts Complete Mature

DİKKAT! +18 yazımlar, küfür ve argo tabirler, fiziksel ve psikolojik şiddet içerir. Ahsen çok özlemişti bu çocuğu sakalları uzamıştı yine. Kalbi deli gibi atmaya başlamıştı ne oluyordu ona ya? On beş gün görmemiş atmıştı hani aklından. Yalan söylemişti kalbi ve aklı ona, bir an düşünmediği an olmamıştı ki. Annesi gittiğinde zor tutmuştu kendini, hep başka şeylerle oyalamıştı. Şimdi kapattığı sayfa öylece açılmıştı önüne. "Hoş geldin Ozan abi" dedi sakince. Ozan bir an kaşlarını çattı. Hay, o abin batsında yerin dibine girsin abi diyen dilin kopsun inşallah senin, diye geçirdi içinden. "Hoş buldum, n'aber?" Kirpiğine kadar özlemişti kızı. Gözlerini çevirdi ama bön bön bakmamak için. Sevgilisi var diye sık sık hatırlattı kendisine. Varsa var ulan! dedi sonra. Sanki gel sevgilim ol demişti. Bu his ona aitti. Ayıp değildi ya sevmek. Kimsenin sevdiğine göz dikmiyor, elinden almak için uğraşmıyordu. Kalbine söz geçmiyordu dinlemiyordu onu işte. Seviyordu bu kızı o. İleriye gitmeyecek, kendince sevecekti bu kadar. Daha fazla kendisine engel olup durmayacaktı. Bitti buraya kadar dedi. Akıl sen kaybettin... Ahsen ona çay getirmişti. Nasıl özlemişti bu adamı. Nasıl fark etmemişti bu kadar çok özlediğini? Kendini nasıl kandırmıştı öyle? Nefesi kesiliyordu sanki. Göz görmeyince kalp unutuyor muydu? Unutur sanmıştı aptaldı işte bu kadar. O kendi isteği ile bu çocuğa yara bandı olmak istememiş miydi? Neye bu kadar içerlemişti o zaman? Kendi seviyor çocuk onu sevmiyor diye mi? Varsın sevmiyorsa sevmesin dedi kendi kendine. Herkes kendi sevgisinden sorumluydu. Sanki sevmek yada sevdiğini bilmek zorundaydı. Kimseye zararı yoktu onun. Bir daha böyle saçma sapan birşey yapmayacaktı. Kendisine böyle acı çektirmenin ne anlamı vardı? Kendi içinde sevecek, kimseye de birşey söylemeyecekti. Bitti dedi aklına, bitti buraya kadar! Sen kaybettin