KIRLANGIÇ
  • Reads 104
  • Votes 7
  • Parts 2
  • Reads 104
  • Votes 7
  • Parts 2
Ongoing, First published Apr 15, 2020
Gökyüzündeki sonsuzluk çekti dikkatimi. saatlerce izledim sonsuz ucu bucağı olmayan gökyüzünü. Galiba tek iyi yapabildiğim ve yaparken kendimi benmişim gibi hissettiğim şey buydu. Hayat o kadar yorucuydu ki bazen cidden sadece oturup hissetmek isterdi insan. Dertsiz tasasız kalmak ister kimsenin ona ulaşmasını istemezdi. Galiba şuan o anı yaşıyordum. Kaçıyordum her şeyden. Kaldığım o kasvetli yurt odasından da yaşadığım bu lanet hayattan da kaçıyordum. Sonum neydi? Bilmiyordum. ancak ben sadece nefes almak istiyordum. Özgürce yaşamak bir rüzgar kadar naif olmak istiyordum. 

"gökyüzü derindir kırlangıç" yanımdan gelen her zerresine kadar ezbere bildiğim kalın ses tonuna cevap vermedim. ona cevap vermek sadece boşa konuşmaktı. o laftan anlamayan nefret duygusundan daha fazlasını hak etmeyen zengin pis züppenin tekiydi. ve bu züppe beni artık darlıyordu.

"en büyük cezadır bazen konuşmamak derdi annem hep güler geçerdim oysaki gerçekten de en büyük cezaymış kırlangıç" dediği hiç bir şeyi umursamıyordum. umarsamak gibi bir gayem de yoktu. cevap vermeme kararım hala geçerliydi. nefret ettiğim bir insanın şu an yanımda olması beni bu güzel gökyüzü seyirinden alıkoyamayacaktı.

"çok sessizsin be kırlangıçım. Bu sessizlik hançer gibi vuruyor. Hadi kus bana öfkeni ama böyle susma" yalvarır gibi çıkan ses tonu bana sadece yüzümdeki bir alaycı gülümseme bırakmıştı. umurunda bile değildim ben senin diye bağırmak geliyordu içimden ancak galiba konuşmak bile yorucuydu artık benim için.

"kırlangıç" tepkisizce gökyüzünü izlerken o yine devam ediyordu. 

"bir gün göç edeceğin zaman sadece bir an bu ana gel ve yüzüme bak. Görmek istemediğin duymak istemediğin her şey bakmadığın bu yüzde sana saklı." 

***
Okumaya başladığınız ilk anda klasik Wattpad kitabı klişeleri diyebilirsiniz ancak zamanla özgün bir kurguya dönüşecek.
All Rights Reserved
Sign up to add KIRLANGIÇ to your library and receive updates
or
#13kırlangıç
Content Guidelines
You may also like
SAKA VE SANRI by Maral_Atmc6
56 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
GECENİN İZİ by hisssizyazar
35 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
İMDADIM cover
Kara Gül  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Fındık Tarlası cover
Hazan Vakti| Asker&Doktor cover
SAKA VE SANRI cover
GECENİN İZİ cover
BUZ DAĞI (Gay) cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover

AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18)

58 parts Ongoing

Çok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız. O çok beklediği sonucun açıklanacağı günün gecesi, sadece eğitim hayatını değil, tüm yaşamını etkileyecek olaydan bihaberdi. ⏳ "Ben seni tanımıyorum," dedim, soğukça. "Tanıyacaksın," dedi, sakince. Konuşma tarzında beni rahatsız eden bir şey vardı. "Daha çok zamanımız var."