O zamanlarda kalbe bir kişi girdi mi, o kişi bir daha çıkmazdı oradan. Şimdiki gibi kolay harcanan duygular değildi o zamanlarda yaşanan. Hisler yoğun olur, kalpler hızla çarpardı. Ayrıca aşk sadece kalp çarpıntılarından ibaret değildi. Aşk aynı zamanda fedakarlık, sabır ve özlem de içerirdi. Gerekirse o kişi için canını verebilecek kadar fedakar, o kişi ondan uzaklaşmasın diye kalpteki duyguları söyleyemeyecek kadar sabırlı, yanlarında olduğu halde özleyebilecek kadar özlem doluydu kalpleri. Bu hikâye aşkın kolay harcanmadığı zamanları hatırlatmak için yazılmıştır. Tamamen kendi kurgumdur. İzinsiz alıntı halinde yargı yollarına başvuracağımı bilmenizi isterim.