Bu kitaptaki anlatımlar, hisler, duygular, bazısı benim,
bazısı sevdiklerimin, basızı da dinlediğim kişilerin duygularına ışık olacak nitelikteydi. Hepsi gerçekti, tek yalan onca
acıya rağmen hiç yara almamış gibi dimdik durmak ve ne
yaşanırsa yaşansın mücadeleye devam etmekti.
İlk kitabımı nasıl kaleme alacağımı bilemedim, "Yaz dedi
annem, ne hissediyorsan yaz oğlum." yazdım. "Ben düzenlerim, dilediğin kadar boz," dedi Müjde ablam, en az benim
kadar titizlenerek düzenledi.
Bu kitap sadece Emir olmadı aslında; Müjde Aklanoğlu'nun güzel kalemi koktu. Hülya Yüksel Albayrak'ın anoktotlarıyla doldu...
Ben yazdım, omzumdaki meleklerim "Nazan, Hülya,
Müjde," hiç durmadan bozduklarımı toparladı. Tıpkı çocukluğumdaki gibi, güzel anıları bu satırlara bıraktı. Teşekkürler, her satırına emeği sinmiş Bahar ve her duyguyu yerli yerine oturtan güzel yürekli kadınlar...
EMİR ALBAYRAK
"Demez mi anası, topallığına bakmadan benim kızıma göz koymuş diye? Der. Bu konuyu bir daha açma anne."
******
"Seni yaktım, kül ettim ruhumda; ama yine bana senin kokun geldi. Meğer ben seni küle çevirirken, ruhum iradesizce kokunu saklamış," dedi gözlerime bakarken. Sözleri dudaklarından her saçıldığında, benim cehennemden farksız kuyularım harlanarak coşkunca alevlendi ve onun sözlerinin ucunu yaktı, tutuşturdu. Yakmalı ya da yanmaya hazır olmalıydım.
GÜL KOZASI İSMİ İLE YAYINLANAN İLK KİTAPTIR.
13.08.2020 tarihinde yayımlanmaya başlamıştır.
HİKAYE ŞAHSIMA AİTTİR. ÇALINMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR...