Ben Mira, ruhundaki her bir parça içine geçmiş, acıyı en derinlerine kadar hissetmiş ve ardından yapayalnız bırakılmış bir kızım.
Ne annem ne babam yanımda şu an. Tamamen yalnız, savunmasız ve güçsüz durumdayım. Hissedemiyorum daha fazla acıyı. Artık hiçbir şey hissedemiyorum. Neden yaşıyorum bilinmez ama tek dileğim, bir gün en güzel şekilde ölmek. Yaşadığım her gün boyunca, en çirkin ölümlerini yaşamış bir kız olarak; bedenimin can verişinin, ruhumun benden ayrıldığı vaktin bunlardan güzel olmasını diliyorum.
Ben kendimden vazgeçmişken, benden vazgeçmeyecek olan melek. Sana sesleniyorum. Her zerrem seninle dolup taşarken, içimdeki kıpırtı beni yerimde tutamazken ben sana gelemiyorum.
Ben seni hak etmiyorum Ege'm.
Ben seni hiç hak etmiyorum.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."