Deniz gökyüzünün bir yansıması, deniz gökyüzünün hiç ulaşamayacağı aşkıydı. Ve patlayan nefret, kan kırmızı kanatlarda şekillenmişti. Kanatlar, büyük bir acıyı taşıyordu kıyıya, aynı zamanda muhtaçlığı. Biz birbimize muhtaçtık. Elleri ellerime, gözleri gözlerime ve ruhu ruhuma muhtaçtı. Bir duvar örüldü temelden, bir irkiliş geldi gökyüzünden. Duvarları aşamadı yanardağ, ama aşkıyla öldü denizin dibinde. İzledi gökyüzü, ve kaplandı bulutlarla. Bir şimşek çaktı tepemizden, ve ilk damla düştü kitabımın önsözüne. Ona daha sıkı tutundum, koku etrafımı sardı. Derin bir nefes aldım. Gökyüzünün, denizine; kitabın kelimelerine ihtiyacı vardı.
46 parts