'Bu gece yanımda olsan
Yüzüne gonca kondursam
Küçücük avuçlarında
Sana masallar anlatsam
O gece benimle kalsan
Sabırsız hayaller kursan
Görmeye mevsim saydığın
Maviyi bana anlatsan
Hiç uyanmasak, öylece kalsak
Saatlerce, aylarca, yıllarca
Üstümüzde mavi, etrafımız yeşil
Bir tek senin açtığın kırlarda, buluşsak'
Bir anda ses kesildi ve başka bir ses şarkıyı söylemeye başladı. Bu bu buluttu. "Düşmedi mi hala cemre başına?" bir anda önümdeki insanlar açıldı ve karşıdan elinde mikrofonla şarkı söyleyen bir adet Bulut yürümeye başladı. "Geçmedi mi yağmurun ıslak kokusu?" yanıma geldi ve diz çoktü. "Var mısın bu yolda yanı başımda? Yasla ruhunu bana kır papatyası" ben ne olduğunu idrak etmeye çalışırken cebinden bordo bir kutu çıkarttı ve konuşmaya başladı.
"Kır papatyam biliyorum çok uzun süredir tanışmıyoruz aşkımız çok uzun süredir devam etmiyor ama ben sana yıllardır aşıkmışım gibi hissediyorum. Her gece senin bakışını, gözlerini, gülüşünü düşünmeden uyuyamıyorum. Her an yanımda olmanı istiyorum. Her sabah kalktığımda seni yanımda görmek istiyorum." elindeki kutuyu açtı.
"Ömrüm boyunca yatağımın diğer yarısında göğsümün sol yanında olur musun? BENİMLE EVLENİR MİSİN? " Ne zaman akmaya başladığını bilmediğim gözyaşlarımın arasından başımı salladım ve "EVETTTT" diye bağırdım. Bulut elimi tuttu ve yüzük parmağıma kutudan çıkardığı yüzüğü taktı
Hedefleri için gözünü karartmış olan Alin, bir yıl daha sınava çalışma kararı alır. Her şeyi bir kenara bırakmış, yalnızca derslerine odaklanmışken, kütüphanede tanıştığı bir adamla sınırlarını koruyacak mı yoksa yıkacak mıydı?
•
Arkamı döndüm ve apartmanın girişine doğru ilerledim. Kapıyı açmak için bir hamle yapacakken sesini duydum. "Alin!"
Omzumun üzerinde ona baktım. Dudaklarındaki o güzel kıvrılma görülmeye değerdi. "Sevgilim veya bir flörtüm olursa, bu yalnızca sen olursun."