Tek başına bir anlam ifade etmeyen kelimeler... Bir araya geldiği zaman, bir şiir olup dilden dile dolaşır, yüreklere dokunur. Kimi zaman ise bir öykü olur.
Kum saatinin kumları ahenkle dans ederken öykünün rengi değişir. Ama gönülde bıraktığı izler, geçmişten bu güne aynıdır. Zaman denilen şey ömrün kumlarını savururken tek tek,
İnsan farkına varamaz. Eksildiğini sona gelene kadar anlayamaz. Kendinden neleri feda ettiğini bilemez.
O anlamıştı, artık sona yaklaştığını biliyordu. Zaman içinde savrulan parçalarını toplamaktan vaz geçmiş, kendini yok oluşa teslim etmişti. Eskiden beri yakasını bırakmayan anıları onu bir bir terk ediyordu, fakat bunu henüz kendisi bile bilmiyordu. Şimdiye kadar unutmaya çalıştığı anıları ondan sökülüp alınıyordu. Bundan sonra onun içinde kalacak olan tek şey verdiği söz olacak. Başka hiç bir şeyi hatırlamayacak. Öyle bir sözü neden verdiğini bile bilmeden yaşayacaktı.
Omzuna attığı heybesini ve yalnızlığınıda yanına alarak yine yola koyuldu. Yılların vurduğu darbeler belini bükmüş, yamru yumru sopayı ona dost etmişti. Artık ona eskisi kadar söylenmiyor sinirlenince fırlatıp atmıyordu. Ondan başka dayanacak dostu olmadığını biliyordu.
Bu gün diğerlerinden farklıydı.
Günlerden yine hüzündü...