"Beni neden sevmek istemiyorsun?" "B..Bu da nereden çıktı?" "Yaklaşık 30 saniye önce bunu düşünmüyor muydun?" "H..hayır tabiki de. Saçmalıyorsun" alaylı bir gülüşle ona arkamı dönmüştüm. "Bunu düşündüğünü biliyorum" "Hayır öyle birşey düşünmedim!" "Aklını okudum" derince nefes almıştı ve ardından gülümsemiş.. "Eğer bana karşı hislerin olursa.. belki de ilerde Min Young Soo olursun" "Ben zaten Min Young Soo'yum" "Ama benim soyadımı almış, 'benim' olduğunu belli eden bir Min Young Soo" Bu sefer alalı bir kahkaha sunmuştum ona. "Zaten saçmalıyordun, iyice sıvamaya başladın Min Yoongi" Bu sefer alayla gülen oydu. Ne demeye çalışıyor ya da ne yapmaya çalışıyor anlamıyordum. "Saçmaladığımı da nereden çıkardın 'Min' Young Soo?"