Kabuslarım her geçen gün daha da şiddetleniyor. Gözlerimi kapatıp huzurlu bir uykuyu ne zaman çektiğimi hatırlamıyorum. Eskiden gördüğüm kabusların birer kâbus olduğunu kâbus görürken anlardım ancak o kazayı yaşadığım günden beri Gerçeklik ile hayaller birbirine karıştı. Beni öldürmek için gelen kişilerin çığlıklarını ve aslında orada olmayan cesetlerini her evime gittiğimde duyuyor ve görüyorum. Onları öldürüşümü sanki üçüncü bir kişiymiş gibi izliyorum. Ben...Ben öylesine korkunç bir varlığa dönüşmüşüm ki kendimden korkmaya başladım. İçimdeki o vahşi kişiliği her gün hissediyorum. Tek istediği kan ve acı dolu çığlıklar! Öldürmeyi her daim arzulayan vahşi bir kişilik. Şu anlık ipler benim elimde gibi görünüyor ama eğer olur da bir gün içimdeki canavar uyanırsa olacakları kimse durduramaz! Neden mi bu kadar emin konuşuyorum. Çünkü gözlerimi kapatıp uykuya daldığımda o vahşi kişiliğin tüm ailemi ve sevdiğim insanları öldürüşüne şahitlik ediyorum. Kime sorsam bana kâbus gördüğü zaman istediği gibi uyanabildiğini söylüyor ancak ben... Ben uyuduğum zaman tüm kontrol içimdeki canavara geçiyor. O istemediği sürece asla uyanamıyorum. Gücü yettiğince beni o kâbusları izlemeye mahkûm ediyor. Bana söylediği tek bir şey var! Eğer onun adını 3 kez haykırırsam o zaman bana inanılmaz bir güç bahşedeceğini ve benim adımı ölümsüzlerin adının bulunduğu mistik bir taş tablete yazdıracağını söylüyor. Daha önce onun gücünü bir kez kullandım. İnsanı yenilmez hissettiriyor ancak bu gücün tek koşulu var. Karşılığında ona kurban sunmalıyım. İşte Kabuslarımın sebebi de bu! Ona sunmamı istediği kurbanlar, ailem ve sevdiklerim olmalıymış böylece beni duygusal olarak zayıflatacak şeyler olmayacak. İçimdeki canavarın adı ne mi? Onun adı...All Rights Reserved