VİŞNE (TAMAMLANDI)
  • Reads 207,555
  • Votes 26,498
  • Parts 38
  • Reads 207,555
  • Votes 26,498
  • Parts 38
Complete, First published Apr 30, 2020
Kör bir kız, kör kütük aşık olabilir mi gerçekten?  

Görmeden sevebilir mi? Birinin desteği olmadan hayatını sürdürebilir mi? 

Vişneli dondurmayı görmeden sevebildiyse, onuda sevebilir bence. 

Satırlarını okurken yüzünüzde gülücükler açacak, bazen de duygulanıp ağlayacağınız bir yaz aşkı sizleri bekliyor...

-TAMAMLANDI- 

                                                                        30.04.2020 🍦
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add VİŞNE (TAMAMLANDI) to your library and receive updates
or
#67vişne
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
33 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Alevdeki Melek (Yasaklı Kanat Serisi-1) by doga22su
50 parts Complete
Yasaklı Kanat Serisinin 1. Kitabıdır. Bir yarı Melek. Yani Zera. Kendinden nefret eden bir kızken, Kara Kanatlar'ın avı olan bir kızın hikâyesi. Vampir Tarikatından ayrılan asi bir Vampir. En yakın arkadaşından bile saklanmayı başaran bir Cadı. Kendini bambaşka bir dünyada bulan, inanmadığı bir dünyanın başkahramanlarından birine dönüşen Elizya, bir gün bir vampirin ona Zera olduğunu açıklayınca aylardır yaşadığı şeyler cevaplanır. Cevaplanır ama bir o kadar da soru bırakır. O bu soruları cevaplayamadan dönüşüm günü gelip çatmıştır. Eğer dönüşümü tamamlayamazsa sonsuza dek acı çekecek. Dönüşümü tamamlarsa da Kara Kanatlar'ın avı olmamak için hayatı boyunca kaçacak. Sizce bu ikilemden kurtulup kendi tarihini yazar mı? Bütün döngüyü, milyonlarca hayatı, her şeyi değiştirebilir mi? Yoksa asırlardır bu şekilde süren bu döngünün onlarca kurbanlarından biri mi olacak? Bu ikilemde sıkışıp kalacak mı? Büyük bir ihtimalle birincisinin olacağını düşünüyorsunuz. Fakat her zaman söylendiği gibi, hiçbir zaman tam emin olmayın. Kendi tarihini yazmak kolay olmayabilir öyle değil mi? Eğer bu kitabın basit bir kitap olacağını ve masallar gibi alışılan sonlardan biri olacağına inanıyorsanız... Okumayı bırakıp bu kitabı boş verin. Eğer ben riski, farklılığı ve tuhaf sonları severim, bu tam bana göre diyorsanız ve benim gibi diğer insanlardan farklıysanız... Sizi benim ve Elizya'nın dünyasına yolculuğa davet ediyorum. Ön kapağı açıp sayfalarda yolcuk yapın. İyi Yolculuklar... Başlangıç: 05.08.2016 Bitiş: 28.08.2017 WattpadFantasyTR - Fantastik Varlıkların Dünyası Okuma Listesindedir.
Lanetli Çırak (Büyücü Serisi-2) by nakkal
73 parts Complete
3.YY, Bilge Druidler zamanı, İskoçya... Rosenwyn'i Beyaz Orman'a bağlayan zincir, Duncan Mckenna tarafından koparıldığında, Druid Mannis'e ulaşmak genç kadının tek hedefi haline gelmişti... "Beni bir hapis hayatına mahkum eden şey o zincir değildi, bedenimdeki bu kontrol edilemez güçtü..." Bir çok insanın elde etmek için çekinmeden ruhunu şeytana satabileceği bu güç, Rosenewyn için kurtulması gereken bir prangadan başka bir şey değildi... "Elimi sürdüğüm her yer ölümün karanlık rengine boyanıyor oysa içimdeki ruh, çiçekler açmak istiyor..." Bu içimizdeki iyilik ve kötülüğün savaşı, Bu umudun ve sabrın hikayesi, Bu imkansız bir aşkın öyküsü... " Özgür olmak istiyorum, çocuklara dokunabilecek ve çiçekleri koklayabilecek kadar özgür...Bana bir yuva ver Duncan Mckenna, karşılığında bu gücü sana vereyim..." Gerçek tarihi mekanlar ve efsanelerden esinlenerek yazılan bu romanda, 3.YY İskoçya'sında, Aşkın ve Büyünün zamanında, Bir kez daha tarihe farklı bir yolculuk yapacaksınız... (Serinin ilk kitabı Orman Büyücüsü'dür.) Kitap kapak tasarımı için "Muallime8272" ye, "sinemmgkce"e ve "sdamlaergenç" e teşekkürler. Hikaye noter onaylı ve tamamen özgün olup, tüm hakları şahsıma aittir. İzinsiz kopyalanması ve ya çalınması halinde, çalan şahıs veya şahıslar hakkında yasal işlem başlatılacaktır.
Ateş Tanrıçası'nın Gözyaşları by Auralorina
40 parts Ongoing
Cadı orada, dağların ve denizin birleştiği yerde duruyor, Büyünün ve Çeliğin Savaşının ortasında doğmuş, Bu savaşın onları yok edeceğini herkes biliyor. Kuzgunların ve Kurtların İttifakında büyümüş, Ateş Tanrıçası'nın Gözyaşlarıyla güçlenmiş, Bu gücün onları birleştirebileceğine kimse inanmıyor. Beyaz bir kuzgun sol omzuna konuyor, Siyah bir kurt yanına geliyor, Ya hepsini birleştirecek ya da herkesi yok edecek. ⋅ ✦ ⋅ Bir zamanlar yeryüzünün kaderini yalnızca tanrıların hükmü ve büyü belirlerdi. Büyülü ırklardan oluşan gümüş soy, doğayla uyum içinde yaşardı. İnsanların yaratılışıyla doğayla uyum mücadeleye dönüştü. Çeliğin hakimiyetinde yeni bir çağ başladı. Onların taptıkları tanrı Savaş'tı, mücadele etmek onların kanlarında ve kemiklerinde vardı, kaderlerine yazılmıştı. Büyülü ırkların çoğunu kendilerine bağladıklarında ve yeni ülkeler kurduklarında onlar için Çeliğin ve Büyünün Dengesi kurulmuştu. Yeryüzünde pek çok tanrı güçten düşmüş, büyü zayıflamıştı. Güneş ve Işık Tanrısı Rav tanrıların yeryüzünde zayıflamasına göz yummuştu. Artık tanrılar yeryüzüne karışmayacaklardı ve Rav onları altın sarayında, altın tahtından yönetecekti. Gümüş soy kendilerine verilen bölgelerle yetinecek ve savaşmayacaktı. Yeni düzen böyle başlamıştı. Ancak tüm tanrılar onunla hemfikir değildi. Ana Tanrıça Mora kader ipliğine yeni bir düğüm attı ve soyunu yeniden dünyaya gönderdi. Yüzyıllar geçecekti ama onların zamanı gelecekti. Bu düğüm çözüldüğünde Beyaz Kuzgun kim olduğunu öğrenecek, bir tanrıça yeniden doğacak, bir büyücü karanlığı yeniden yeryüzüne getirecek ve bir prens ülkesinde büyüyü yeniden öne çıkaracaktı. Çeliğin ve Büyünün Dengesi kırılmalı, Karanlığın ve Büyünün Çağı yeniden başlamalıydı. 28.10.2021
Dedektif Beyaz  by Yazar_Lifel
18 parts Complete
Islak zeminde yürürken insanlar etrafta koşuşturuyordu. Bir yandan onları inceliyordum. İşte bizim görevimiz insanları korumaktı. Ama içlerinden bilmedikleri kanun kaçakları herkesin yakalamaya cürret edemeyeceği kişileri TGEK'den olaylar gizlice hallederdi. Çeşitli meslek gruplarına dağılmıştık. Şuan ne kadar sinirli olsam da bu düşünceler ile kafamı dağıtıyordum işte. Bir kafeye girip bir fincan kahve istedim. Uzun zamandır bu işlerin içindeydim. Ben dedektiftim. Ama gizli bir dedektif. Herkes bunu bilmezdi. Görünürde sıradan bir polistim TGEK'lundan olan herkes görünürde bir meslek edinirdi. Ama işin perde arkası farklıydı. Kimse farketmeden işimizi hallederdik şuan camdan baktığım insanların bizim varlığımızdan haberleri bile yoktu. Yanlızca güçlü kişilerin haberdar olduğu Türkiye Gizli Emniyet Kurumu Diğer ülkelerdeki çeşitli ajan kuruluşları ile de iletişim içerisindeydi. Bazı durumlarda bağlantı kurmamız gerekebiliyordu. Beni suçlular iyi tanırdı. Dedektif Beyaz işte namım buydu. Gülümsedim. Sıcak kahvemin dumanı tüterken tüm sinirim uçup gitmişti bile. Umarım hasta olmazdım. Biraz içerek yağmuru izlemeye koyuldum. Kahvemden bir damla daha alırken telefonumun sesi kulaklarımı doldurdu. Arayan numaraya baktığım da ise dudaklarım kıvrıldı. Asıl araması gereken arama buydu. Bilinmeyen numarayı açtım. "Dedektif Beyaz yeni bir dava var. Bu görev senin bekleniyorsun" "Ay görevi kabul etti. Orada olacağım" Kod adım Aydı. Anlamı ise benim için özeldi. Neyse bu çok önemli değil bunu da sonra anlatırdım. Telefonu kapattım. Masaya bir miktar para koyup deri ceketimi tekrar giydim. Yağmurlu bile olsa taktığım siyah güneş gözlüklerini taktım. Kızıl saçlarımı topladım. Ben dedektif Almira Beyaz göreve hazır ve nazırdım.
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
Alevdeki Melek (Yasaklı Kanat Serisi-1) cover
SAKLI SOYLAR ¤ Yar-Sub Çatlıyor cover
Fındık Tarlası cover
KİTAP ÖNERİLERİ (Alımlara Açık) cover
Lanetli Çırak (Büyücü Serisi-2) cover
Lavin cover
ZAMANCILAR ( THE TIMERS) I.Kitap cover
Ateş Tanrıçası'nın Gözyaşları cover
Dedektif Beyaz  cover

GECENİN İZİ

33 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....