Beynim, vücuduma bir emir veremiyordu. Öylece donmuş kalmıştım, bir kulağımda çalan ne o müziği duyuyordum ne de hareket edebiliyordum. Galiba şaka falandı bu. Gözlerimi kırpıştırarak gerçek mi değil mi diye bir daha kontrol ettikten sonra, içeriye saçlarına öylesine topuz yapmış, kollarını boylu boyunca kapatan eldiven ve uzun botlarıyla annem girdi. Elinde bez ve bir kova vardı, annemin adım sesleriyle kendime geldim ve bir adım atmaya çalıştım. Annem o ara cesedin yanına eğilerek elindeki bez ile kana elini sürmüştü bile. Bir adım daha atarak yanaştım salonun girişine.