Bir gün her sır açığa çıkar.
Ilık ılık esen bir rüzgar... Ağaçların yaprakları sessiz bir şarkı mırıldanıyor. Kuşlar kimsenin anlamadığı bir dil de feryat ediyor. Göl kenarındaki sazlıklar rüzgarın ritmiyle gidip geliyor. Bir ileri bir geri giden boyunları rüzgara karşı koyamadan sallanıp duruyor.
Tıpkı kader gibi, hayat bizi kendine göre koordine ediyor. Nasıl yaşamamız, ne yapmamız gerektiğine o karar veriyor.Rüzgar gibi.
Göl, sonu görünmeyen bir göl. Boşluğun içinde epeyce ilerlemiş bir kayık görünüyor. Kuşların feryadı, ağaç yapraklarının şarkısı devam ediyor. Rüzgar, kayığa yön verip oradan oraya savrulmasına izin veriyor.
Bir başka balıkçı kayığı, rüzgarla hareket eden kayığa yaklaşıyor. Yaşlı bir balıkçı, kayığın da henüz can vermemiş üç balık taşıyor. Göl de süzülen kayıkta ise bir beden son nefesini vermiş.
Bir beden, bir can sonsuz, sessiz bir uykuya dalmış.
17 yıllık hayatını geçirdiği ailesinin öz ailesi olmadığını öğrenen Umay'ın hikayesini anlatıyoruz.
Klasik bir aile kitabı olabilir ama çok daha güzeli.