Televizyonun karşısında kanepeye oturmuş spor programı izliyordu. Bende yanına oturdum ve başımı omzuna yasladım. Yüzüme bile bakmadı! Ulan ben aşk-ı memnuyu bile böyle dikkatli izlemezdim ki bir dakikası bile kaçırılmaması gereken bir dizi. Hafifçe kolunu dürttüm ne hikmetse şöyle bir göz ucuyla baktı. Sesimi seksi ve bir o kadar da tatlı çıkarmaya çalışarak 'Yatalım mı artık?' dedim. O aptal kutusuna büyülenmişcesine bakarken bana cevap bile vermedi. Tekrar kolunu dürttüm. Umursamaz sesini takınmıştı yine. 'O siyah çorapları çıkarırsan olur.' Sarımsak görmüş bir vampir gibi geri çekildim ve koltuğun diğer tarafına geçtim. Bana bakıp bir kahkaha attı. 'Niye çıkarmıyorsun? Belki ben ayak görmeden uyuyamıyorum!' Tekrar güldü. Dalga geçmesi yetmezmiş gibi birde eline ayağıma doğru uzattı. Ben çorabım çıkacak korkusuyla ayağa zıpladım ve arkamı dönüp kaçmaya çalışırken beni tişörtümden çekip belime sarıldı. 'Tamam çıkarma!' Sesi fısıltıydı. Bende ona dönüp sarıldım. 'Madem ayak görmeden uyuyamıyorsun o zaman uyumayız bizde.' dedim. Yanağımdan güzelce bir öptü. 'Hımm! Tamam ama bir şey daha var.' 'Neymiş?' 'Ee yavrum sen bu çorabı hiç çıkarmıyorsun. Ben senin ayağını görmeden nasıl alıyım seni?' Güldüm sonra daha sıkı sarıldım. 'He bi de kokuyo.' 'Anlamadım?' 'Çorap diyorum... Kokuyor.' Beni yine sinirlendirmeyi başarmıştı ayağa fırlayıp kaşlarımı çattım. Dişlerimi sıkıyordum. 'Uyuz!' dedim her zaman ki gibi ve o da her zaman ki gibi bir kahkaha attı. Geriye yaslandı ve yine benimle dalga geçecek olmanın verdiği keyifle televizyona döndü. 'Hepimiz uyuz!'All Rights Reserved
1 part