Sıradışı bi aşk Kendi küçük dünyasında kelimenin tam anlamıyla yuvarlanıp giden, yaprak uçsa gülen bir kızdım ben. Ufak tefek düşler kurardım uyurken... Ne yazık ki hayat her zaman izin vermiyordu yaşamda istikrarlı olmaya. Düşlerimin kaybolduğu, gülüşlerimin silindiği bir dönemde, aşkın o sihirli gücü tuttu ellerimden. korelinin çekik gözleri şifa olurken titreyen kalbime, mahallenin sessiz sokakları umut koktu yeniden. Bir süre aşk konuşuldu insanların dilinde , Gölgelerimize bakınca, tek göze çarpan aramızdaki yirmi santimlik boy farkı olsa da... Biz bundan çok daha fazlasıydık aslında. Bu, benim dünyam ... kahramanı bir Koreli. "Izin ver bacağındaki yaraya yara bandı alıp gelim !" diyerek yanımdan ayrıldı. Yaklaşık on dakika sıcağın orta yerinde bekledim gözlerden kaybolan ve çantasını bana emanet eden Kadını Geldiğinde yanında bi adam vardı. Birde yarabandı ,galiba kana bakmaktan korkuyordu anlamadığım bi dilden konuştular .Sonra uzun boylu Adam bacağıma eğildi önce mırıldandı. Kolundaki bandanayı bacağıma sararak iyice sıktı canım acıyordu. İzin ver seni hastaneye götürim dedi .Üçümüz hastaneye gittik , Dr. Mühane ettikten sonra bana Adam beş dakika beklememi söyledi . Iki elinde kahveyle ,geldi ve benden çekindiğini biliyorum dedi .Kahveyi elime tutuştururken mırıldandı "Bu akşam kahve içmek istemediğini Bu, ellerini ısıtmak için." (Tanıtım )