Tanrı insanlara suyu verdi, insanlar suyu kirletti atıklarını akıttı. Tanrı insanlara toprağı verdi, insanlar toprağı kirletti ağaçları kesti yerlerine gökdelenler dikti. Tanrı insanlara ateşi verdi insanlar ateşi kendi emellerinin içine hapsetti. Tanrı insanlara havayı verdi, insanlar havayı da kirletti.. insanlar doğayı katletti, canlılara zarar verdi hayvanları küçük gördü. Bunlar yetmedi kendi türü üstünde üstünlük kurmaya çalıştı . Tanrının onlara verdiği hediyeleri hiçe saydı ,hor kullandı. Ve tanrı bahşettiği her şeyi bir bir geri aldı. Suyu kuruttu ,toprağı verimsizleştirdi canlı türlerini bir bir dünya üstünden topladı. Depremle insanların kurduğu düzeni salladı. Suyu sokaklara taşırdı. Ateşle insanları yaktı. Hastalıkları insanların üzerine serpti. İnsanlar kendilerine verilen cezayı fark etmedi daha çok zarar vermeye başladı. Tanrı bunu durdurmak için dünyaya elçilerini yolladı ,düzeni sağlanmalarını istedi. Bu elçiler insanlardan üstün olmaları için büyüyle donatıldı . Zamanla elçiler de insanların arasına karıştı, tanrının onları dünyaya gönderme amacını unuttu dünyevi zevklere tutundu insanlara benzedi.. Büyü elçilerle çiftleşen insan soyuna karıştı.. Ve tanrı bir diyar daha yarattı bu diyara "..." ismi verildi. Büyü gücüne sahip oldukları için insanlardan üstün olduklarına inanıldı , tanrı soyundan olduğu iddia edildi . Tanrı melez çocuklar da dahil büyüye sahip canlıları yeni diyarına aldı. Zamanla insanlar büyüyü unutmaya başladı , büyü sayılmayacak kadar güçleri olanlar cadı olarak nitelendirilip yakıldı . Büyü sadece masallarda yer alan bir imge haline geldi. Büyüye sahip insanlar da sıradanları unutmaya başladılar bir zamanlar aynı topraklarda yaşamaları efsaneleşti zamanla nesillere antlılan destana dönüştü . Zamanla düzen ne kadar sağlansa da iki diyarın da yönetic