Bu hikayede babasından dayak yiyen kadınlar yok... Susan, boyun eğen kadınlar da yok... Tecavüzcüsüne aşık olan kadınlar asla yok... Bu hikayede güçlü kadınlar var. Hakkıyla seven adamlar var... Sevgi ,dostluk var... Kimsenin inanmadığı ama hep istediği o duygu var. Aşk var...
kocaman şirketi yöneten bir kadın var. Herkesin sen yapamazsın dediğini hatta daha da fazlasını yapan bir kadın... Ve bir adam var. Kalbi her ne kadar kırılmış olsa da hayata küsmemiş güzel seven bir adam...
Bu hikaye sanki bir daha gülümsememeye yemin etmiş bir kadın ve sanki onu gülümsetmeye yemin etmiş, ansızın gelen bir adamın hikayesi...
Gülen gözlerinin bebeğinde kendimi görebilmekti dileğim...
Cemal Süreyya
|| Mardin'den Kaçış Serisi: I ||
* Kurgu ve isimler değiştirildi.
"Bazen evler, dört duvar olmaz."
Kadın küçücüktü fakat adamın kalbinde adamdan bile daha daha büyük bir yer kaplamıştı.
Bunu kabul edemiyordu adam. Kırıyordu döküyordu ama bunu kabul edecek kadar cesareti yoktu.
Çünkü karşısında gördüğü küçücük kızı hayatına alırsa onun tüm masumiyetini, içinde sönmeyen ateşle yakacaktı.
* Cinsel içerikli sahneler vardır.
*Kapak tasarım şahsıma aittir *