Her güzel şeyin bir sonu vardır derler ya hani. İşte o son, yeni bir hayatın başlangıcı olacaktı. Nira, annesinden babasına kalan bir emanet. Daha 18 yaşında iken Niraya hamile kalmıştı annesi ve aynı anda beynindeki tümörü öğrenmişti. Aynı gün, bu iki önemli haberi alan annesi korktu. Sevdiği adamın, onu yani bebeklerini istemeyeceğinden, önce sevgilisinin sağlığını düşüneceğinden korktu ve kaçtı. Geri döndüğünde ise, her şey için çok geç kalmıştı. Bu kaçış, herkesin hayatına mâl oldu. Neyin sonu, neyin başlangıcı olduğunu kim bilebilir ki? Belki bir aşkın başlangıcı, belki bir hayatın sonu olur. Bir hayatın sonu ise, yeni bir aşkı doğurur. Ama her şeyin bir sonu vardır, önemli olan bu sonu güzelleştirmektedir.