Yıl 2198... İnsan popülasyonu, nükleer savaşlar yüzünden giderek azalırken yerine başka bir tür evrilmeye başladı. Atalarımızın gerçekleştirmesi mümkün olmayan bazı yetileri, bizlerin bedeninde görülebiliyordu artık... Ve uzun bir süredir etnik, din, dil, ırk ayırmaksızın aynı çatı altında toplanmıştık. En azından yöneticilerin söylediği şey buydu. Benim için ise bu tamamıyla bir saçmalıktan ibaretti. Eğer bir ayrım söz konusu olmasa hepimizi alfa, beta ve omega olarak sınıflandırmazlardı. Hatta bu öyle bir saçmalıktı ki ben bu ayrımı üçe bölemiyordum. Sadece "onlar" ve "biz" vardık. Güçlüler ve biz... Şanslılar ve biz... Hayatta endişe edecek hiçbir şeyi olmayanlar ve biz... ... Ve bu durum, listede adımın belirmesiyle birlikte hayatımızın ne kadar zor olduğunu bana bir kez daha kanıtlamıştı.