"Sen de bir erkeksin, diğer bütün erkekler gibisin... Bir kadını tutkuyla sevmenin ve ona tutkuyla sarılmanın ne demek olduğunu asla ayırt edemeyeceksin. Parayla satın alınmış bir bedenle sana bütün ömrünü adayan beden arasındaki ayrımı hiçbir zaman yapamayacaksın. Sen bundan acizsin. Çünkü ne olursa olsun, sen sadece oyun istersin. Sen de diğer bütün erkekler gibi oyunları seversin. Üstelik basit, hiçbir ağırlığı olmayan ve zeka gerektirmeyen ucuz oyunları... Senin amacın kendini israf etmek.. Kendine, çevrene, yaşadığın hayata, aşkına, her şeye aynı müsriflikle davranıyorsun. Bence 'israf etmek' seni en iyi tanımlayan ifade.. Ucuz bir yemek, kötü bir film gibisin.."
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...