Efsanevi (Efsanevi #1)
  • Reads 296,858
  • Votes 20,487
  • Parts 83
  • Reads 296,858
  • Votes 20,487
  • Parts 83
Complete, First published Aug 31, 2014
Mature
Kelimelerin aslında tahsisli ruhkurtaranlar olduğunu bilir miydiniz?

Haydi, çekinmeyin, sorumun üzerine hissetmekten bir an olsun korkmadan düşünün. Gözlerinizi kapatın, boyutlarla inatlaşırmış gibi algınızın sınırlarını zorlayın, gerçeklikten hayale sanki özgürlüğünüzün peşinden gidiyormuşçasına koşun.
Hâlâ bir ipucu mu istiyorsunuz? Yoksa benim gibi fazla suskun kalıp ruhunuz mu hamladı
 sizin de?

Pekâlâ... İdman zamanı!

Aklınızı bir süreliğine susturun, hecelere bürünmüş onca değerli nefes yüreğinizi okşarken ardında miras bıraktığı yankıları duyabiliyor musunuz? Ruhunuza tohum misali yuvarlanıp orada yeşillenen sözlerin elinden tutun. Gözlerinizi yaşartan o fısıltılar tekrar sızlatsın gönüllerinizi... Belki çocuğunuz, ilk kez "Anne!" diyerek tombul ellerini uzattı size; belki babanız "Seninle gurur duyuyorum," diye sırtınızı sıvazlıyordu ya da belki de sevdiğinizin dudaklarından çıkmıştı bir "Sensiz yaşayamam..."

Tanıdık geldi, değil mi?
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Efsanevi (Efsanevi #1) to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
41 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
GÜZ YARASI by emine_glhn
32 parts Ongoing
Elindeki suyu tepesine bir dikiște bitirdi ve su șișesini hızla evlerinin geniş bahçesine savurdu. Onu her sabah böyle izlemek akıl kârı değildi ama elimde de değildi. Perdeyi biraz daha araladım ve atletli ama yaklaşık bir saati aşkın süredir spor yaptığı için parlak tenine baktım. Bembeyazdı. Tepesine vuran güneş, her gün yaptığı antrenman onu zınnık karartamıyordu. Çehresi gibiydi bedeni. Kalbi de tıpkı didarı gibiydi. Tertemiz... Gözlerimi dikmiş ona bakarken sanki ona baktığımı hissetmiş gibi gözleri benim pencereme kaydı, bir anda panikleyerek perdeyi hızla çektim ve duvarın kenarına sindim. Kahretsin! Tek temennim beni fark etmemiş olmasıydı, ne demeye perdeyi o kadar çok açmıştım ki? Bir müddet sonra, sakinleşmiș olarak geri pencerenin perdesini kavradım ve ona bakmaya başladım. O benim aksime sporuna kaldığı yerden devam ediyordu. Gözlerim ona yeniden pürdikkat bakarken, kız kardeşi elinde bir bardak suyla dışarı çıktı. Spor arkası kardeşinin getirdiği suyu yudumluyordu. Halbuki biraz önce su içmişti. Birazdan karargaha gidecekti. Normalde her gün daha erken bir saatte gidip askerlerine içtima yaptırırdı. Ama bugün geç kalmıştı. Herhalde yerini başkası almıştı. Nazlı'nın elinden aldığı suyu bir dikiște bitirdi ve bardağı kız kardeşine verir vermez, kafasını iki yana sallayarak dağılmış saçlarını daha da dağıttı. Nazlı onun bu haline hayran hayran bakarken duyamasam da ağzından keyifli bir kahkaha kaçtığını görüyordum. Abisine birkaç bir şey daha söyledi ve hemen ardından beni şaşkına uğratacak bir hareket yaptı. Belki de ömrüm boyunca, hatırladıkça utanacağım bir şeydi. Kim bilir belki de o gün kaderlerimizi birbirine bağlamıştı. Perde elimden koptu, onun kehribar gözleriyle gözlerim kesiști. Hiçbir çalıntı söz konusu olamaz! Yayınlanma tarihi; 04.06.22
You may also like
Slide 1 of 10
YarHar: Fırtınalı Aşk cover
GECENİN İZİ cover
BAHAR KOKUSU cover
Kore'de İlkbahar I KİTAP OLDU cover
GÜZ YARASI cover
KÖZ cover
Gecenin Bir Vakti cover
HARABE KALPLER VE İNCİ TANESİ  cover
✦ PUSULA ✦ cover
İz Bırakanlar cover

YarHar: Fırtınalı Aşk

10 parts Complete

Yaren: İmkansız sanmıştım bizi! Aşk yalan demiştim! Harun: Gözler kalbin aynasıdır derler! İmkansız değildik hiçbir zaman! Sen imkansız kıldın bizi! Aşkı harap ettin sen! Yaren: Hadi o zaman beni aşka inandır!