"Anthea ... Antheaaaa"
Fısıltı halinde gelen sese doğru baktığımda kalabalığın içinde yaşlı bir kadının elindeki tılsımlı kolyeyi daireler çizerek salladığını gördüm ölümü iliklerime kadar hissettiğim kafesin içinde bir hayvan gibi beklerken kafesin yirmi adım ötesinde bedenimin yanması için toplanmış odunların yanışını izliyordum
Yaşlı kadın gökyüze doğru yolalan dumanların arkasından hipnotize olmuş bir halde daha önce çocukken gördüğüm bir ayini gerçekleştiriyordu Bu eski rahiplerin yaptığı duroid rahip ayininden başka birşey değildi birazdan bogazlanmış cesedim o ateşin içinde odunların külleriyle bir sonsuzluga katışacaktı ve atalarımın ruhlarına karışıp sonsuz bir yaşamla ödüllenecekti
ne ironik bir tabloydu şu zavallı halime bakıp ruhumun kutsandığını izliyordum oysaki bu ayin ölümden sonra yapılan bir ayindi ve ben hala canlıydım
Kalabalık hep bir agızdan "Geber cadı " diye bagırırken ben tahta kafesin içinde ölümüme alkış tutan bu vahşiliğe bakıp gerçekliği ile yüzleşiyordum.
"Antheaaaaa Antheaaaa........."
İsmimi her duydugumda bedenimden uzaklaşan ruhumu hissediyordum ismimin geçtiği tılsımlı kelimeler kulağımda uğuldarken o fısıltılı tılsımla uyuşuyordum ve o ses beni bir girdap gibi sardı ...sardıııı ... sondunda ben boşlukta öylece kayboldum...