BAL GİBİ SEVDA (Devam edecek)
  • LETTURE 29,950
  • Voti 2,144
  • Parti 16
  • LETTURE 29,950
  • Voti 2,144
  • Parti 16
In corso, pubblicata il mag 20, 2020
Per adulti
✨ 

Dünya gözlerinin yüzümün her hattında gezindiğini hissedince istemsizce yutkundum ve dudaklarımın kurumaya başlamasıyla dilimle onları nemlendirdim. Bu hareketim bakışlarını dudaklarıma yönlendirince harelerinin arasına yerleşen ışıltılar yerini başka bir şeye bıraktı. Elindeki viski yeri boylarken parmaklarının arasından parmaklarını geçirip avuç içlerimizi kuvvetle birleştirdi. Çehresindeki ifade katılaşıp, dudaklarıma yaklaşırken vücudumun titremesiyle hızla nefes alıp vermeye başladım. 

Dudaklarımızın arasında oluşan milimlik mesafeyle beraber gözlerim kendiliğinden kapandı. Vücudum beklentiyle kasılırken dudaklarımız birleşti. Dudaklarımın üzerinde hareket eden dudaklarla bende karşılık vermeye başladım. Önce alt dudağımı ağzına alıp emmeye başladı. Son üst dudağımın üzerinde hareket eden diliyle bende açlıkla üst dudağını ısırdım. Kasıklarımda oluşan hareketlenmeyle beraber dudaklarının tadıyla başım dönmeye başladı. Önce o benim dudaklarımı ısırıp emiyor. Sonra ben onun dudaklarını yalayıp emiyordum. 

"Dudaklarının tadı. O bal dudaklarını öptükçe kanıma işliyorsun." 

✨

Başlangıç tarihi; 19.10.2020
Tutti i diritti riservati
Iscriviti per aggiungere BAL GİBİ SEVDA (Devam edecek) alla tua libreria e ricevere aggiornamenti
or
Linee guida sui contenuti
Potrebbe anche piacerti
AİDİYET - ADEN & DEVRİM di RuyamG
37 parti Completa
''Yıllardır beni görmeni bekliyorum.'' Bir eli çıplak sırtımdayken diğer eli bacağımı okşuyordu. Sıcak nefesi dudaklarıma vururken ifadesiz kalmak benim için çok zordu. İçimden yükselen duygularla ona teslim olmak istiyordum. ''Her zaman bir adım arkandaydım. Sadece bir kere... kafanı çevirseydin beni görürdün, Aden.'' Sesindeki muhtaçlık ona hiç yakışmıyordu. Herkes onun gücünden ve ne kadar yenilmez olduğundan bahsederken onun tek istediği bendim. Hem de yıllardır... Hislerini bilmediğimi ve onu görmediğimi düşünüyordu. Ne kadar yanıldığını ah bir bilse! ''Kokunu özledim.'' Kafası boynuma sokulurken bedenim istemsiz olarak titredi. Ben... daha önce bu hislerle hiç kuşatılmamıştım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. ''Devrim...'' Anında işaret parmağıyla dudaklarımın üzerini örttü. ''Şhhh,'' ''Bugün benim sıram, Aden Özkan.'' Hem aklımı başımdan alıyor hem de konuşmama izin vermiyordu. ''Seni her gördüğümde yapmak istediğim ilk şey buydu.'' Sırtımdaki elini sıkılaştırırken bacağımdaki elini daireler çizerek belime çıkardı. ''Seni böyle kollarımın arasında sarmak istiyordum.'' Fısıldayarak, ''Sonsuza kadar.'' dedi. ''Devrim, ben...'' ''Bir kez daha sözümü kesersen Aden, seni susturma yöntemim dudaklarım olacak.'' Ne!? Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Kollarının sıcaklığıyla mayışan bedenim gerginleşti. ''Buna daha fazla dayanamıyorum. Sensizlik... beni mahvediyor.'' Sözleriyle darmadağın olmuş bir haldeydim. Onun olmak istiyordum. Bunu yapamazdım çünkü bizim ailelerimiz düşmandı! Devrim ne düşündüğümü anlamış olacak ki, ''Siktiğimin düşmanlığı umurumda bile değil, Aden.'' dedi. Oturduğum masaya heybetli bedeniyle yaklaştı. ''Ben Devrim Soypak, seni kendime alacağım.'' ''Öyle ya da böyle!'' ''Hazırlan Aden, çok yakında gelinim olacaksın.''
Potrebbe anche piacerti
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
EKSTREM cover
AİDİYET - ADEN & DEVRİM cover
Zeytin Dalı cover
Takıntı cover
Dönüm Noktası ( 1 Mart İtibariyle Tüm Bölümler Düzeltilecektir.) cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL (Düzenleniyor) cover
BERDEL (+18) cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover

Lafügüzaf

18 parti In corso

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.