Devran ilk kez tersine dönüyordu. Bu sefer ki ayrılık bizeydi, bizden bir parçaya. Beni bırakıp gidecekti biliyordum. Yuvarlak genişçe bir masaya hepimiz yerleşmiştik. Biz; birbirini geçmişinde arayan, tekmelenen, çokça hırpalanan ama dizlerinde ki yaralara aldırış etmeden koşandık. O yanımda oturuyordu her zamanki gibi. Sıcaklığını bacaklarımın üzerinde ki ellerinden hissedebiliyordum. Gömleğinin düğmeleri sıktığı kaslarından gerilmiş her an patlayacak gibi duruyordu. Abi olarak görmeyi yakıcı bakışlarını hissettiğim, içime kor gibi düştüğü zamanlardan beri bırakmıştım. Daha fazla dayanamadım, bacaklarımda ki elinin üzerine elimi yerleştirdim. Bunu bekliyormuş gibi ağzının içinden küfürler savurdu ve beni kaldırdığı gibi hızlı adımlarla bir odaya soktu. Yüzü kıpkırmızı, gür kirpiklerinin çevrelediği gözleri kan çanağına dönmüş, alnında bir damar belirmişti.
Kucağına aldığı gibi duvara yasladı beni. Başka yolum yokmuş gibi iyice bastırdı kendini bana. ip gibi belli olan damarlı ellerini bacaklarımdan kalçalarıma kadar sürtmeye başladı. "Senden gideceğimi düşünüyorsun," dedi elleri elbisemin eteklerini yukarı çekerken. "Yanılıyorsun Ayperi." Biraz sonra çıkaracağı isyanı bastırmak istercesine öptü beni. "Ben seni bir kere hissettim, yandım, yaktım.'' Burnunu boynuma sürtüp derince bir nefes çekmişti içine. ''Bu hicran uzun değil yavrum, asla değil!"
Viranşehir köyünde zamanında halka zulmeden adamın katil oğlu ile ansızın onun kapısını çalan masum güzel lalin
~ Efkan ve lalin
Kötü yorumlarınız ve hakaretleriniz sizde kalsın.
İlk bölümler okur çekmek için öyle yazıldı xkdnkxdm
Yetişkin İçerik