Artık yalnızdı bu koca şehirde. Ailesinden ayrı,sevdiklerinden ayrı.Hayallerimize ulaşmak için bazı şeylerden feragat etmemiz gerekmez miydi zaten? Elmas da aynısını yaptı. Gerçekleştiremediği hayallerine inat diğer hayallerine sıkıca tutunmuştu. Şimdi bir bankta oturuyor ve bundan sonraki hayatını düşünüyordu. Bir iş bulması lazımdı öncelikle,ailesine daha fazla yük olmak istemiyordu. O sırada yağmur başladı. Bütün gün kendini tutup gözünden akmayan damlalar sanki gökyüzünden yağmur olarak düşüyordu yere. Daha fazla tutamadı kendini o da ağlamaya başladı. Koskoca parkta kimse yoktu kendinden başka rahatça ağladı içine dökercesine.. Aradan yarım saat geçtikten sonra yavaş yavaş toparlanmaya başladı. Yağmur şiddetini arttırıyordu,biraz daha böyle durursa ilk günden hasta olurdu ve bu şehirde nazlanabileceği kimsesi yoktu. Kalkmaya hazırlanırken farketti genç kız ilerdeki bankta biri oturuyordu başta tedirgin oldu ama izlemeye başladı o kişiyi belli ki onun da bir derdi vardı. Sırılsıklam olmuştu,demek ki o kişi de uzun zamandır orda oturuyordu hiç fark etmemişti. Elmas bakmaya devam ederken izlediği kişinin banktan kalkıp gittiğini gördü bakışlarını çekip önüne döndü artık gitmeliydi zaman iyice geç olmuştu. Parkın çıkışına yürürken az önce izlediği bankın önünde köstekli bir saat gördü büyük ihtimal az önceki adamdan düşmüştü bu. Mantığı ne kadar hayır dese de içindeki ses o saati almasını ve adamın arkasından gitmesi gerektiğini söylüyordu. Öyle de yaptı. Ama ne o adamı bulabildi ne de o köstekli saati geri bırakabildi.. 🔒İstiridyedeki İnci adında yazılan ilk kitaptır. Merhaba arkadaşlar bu benim ilk kitabım ve duygularımı dışa vuracağım ilk yer,umarım siz de bana destek olursunuz hayallerim sizlere de ulaşır.🙏🏼All Rights Reserved