Çaresizliği en iyi dibine kadar yaşayan anlar... Hayatta hep dimdik ayakları üzerinde durmak zorunda olan bir kızın ve sorumluluk alması gereken bir babanın hikayesi... Aşk mı? İşte o hep yanı başımızda. *** "Bir iki gün içerisinde Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan seni almak için gelecekler. Eşyalarını toplamaya başla. " Sakin olmam gerekiyordu. Her şeyden önemlisi burası bir karakol ve karşımdaki de bir polisti. Yumruklarımı sıkmaktan parmak boğumlarım kıpkırmızı olmuştu. "Ben oraya gitmiyorum." Gözlerini kısmış ne dediğimi anlamaya çalışıyordu. "Yasa böyle Yasmin. On sekizine gelene kadar devlet koruması altında olmak zorundasın." Ayaklarım tersi yönde masanın yanına gittiler. "Ben bu yaşıma kadar zaten yalnızdım. Annem olması bana sahip çıktığı anlamına gelmiyor. O zaman neredeydiler." Gözleri deminkinin aksine şefkatle bakıyordu. "Hayatın kanunu bu. Bir şeyler yolunda gitmeyecek ki bizler onunla savaşabilelim. Sen küçüksün ve şu an kendine bakabileceğine inanmıyorlar. Kendini hazırlasan iyi edersin. Ne kadar istemesen de götürmek zorundalar." Gitmeyecektim. Asla! "Bana bakacak biri var." Gözleri gözlerime odaklıydı. "Kim? Yakının mı?" Evet, fazlasıyla yakınım. "Babam."All Rights Reserved
1 part