Yıldızlar Altında
  • Reads 1,496
  • Votes 95
  • Parts 17
Sign up to add Yıldızlar Altında to your library and receive updates
or
#365cesaret
Content Guidelines
You may also like
TEHLİKE by habibebsrn
94 parts Complete
"Sen bana nefretle bakarken ben seninle ailenden sana kalan en değerli mirasmış gibi sahiplendiğin çayı içmeye can atmaya başladım. Evden nefret eden ben evin mutfağında çıkmıyordum artık. Bıraksam kendimi mutfakta uyuyacaktım, seni daha fazla görebilmek için. Çay yapılmayan ev de her öğün senin için çay yapıldı. Senin için tadı ailen demekti, benim için sen... İnce belli zarif bardakların hakkı olan çay... Yudum yudum çay içerken ince ince kalbime işlendiğini inkar ediyordum hala. Seninle dönme dolaba binmek isteyene kadar. Benim için en özel an da senin de olmanı istediğim an. Birlikte bindiğimiz dönme dolapta gökyüzüne yaklaştığımız da benim gibi bir adamın ilk kez ayaklarının yerden kesilişine şahit oluyordum. Göz göze geldik. Yüzüme bakmak için yüzüne dokununca parmak uçlarımın eridiğini hissettim. Gözlerinin derinliklerinde kaybolurken gökyüzü de ki yıldızlar kalbim de parlamaya başladı. Kalp atışlarımı duyuyordum ilk kez. Gökyüzü yıldızsız anlamını yitirirken sen benim gökyüzüm oldun, kalp atışların yıldızlarımdı..." Tehlikeli oyun oynuyordu. Oyunun başrolü acımasız bir katildi. O ise sahnenin arka tarafına itilmiş intikam almaya çalışan zayıf bir figüran. Ve bu zayıflığı ile hala bu evdeydi.... Oyunun devamını görmeye ihtiyacı vardı. Girdiği yolun sonu olmasa bile yürümek zorundaydı. Düşmanın oğluna aşık olacağını bilmeden planlar yapacaktı. Zayıflığına rağmen öfkesi sönmesi için intikamını alacaktı. *** Kapak Tasarımı için @Crescenthingh teşekkür ediyorum.
HÜZNÜN GEMİSİ by FeelStone
6 parts Ongoing
"Ben değil seninle evlenmek, aynı havayı bile solumam be!" Adam, karşısında durmuş, kendinden kısa olduğu halde üstten cesurca bakan kadının, uçurumun dibini andıran koyu gözlerine baktı. Karadeniz'in hırçın sularını andıran mavi gözlerini, kendini boğmak ister gibi bakan, her baktığında kendini bir uçurumun ucunda sallanıyormuş gibi hissettiği gözlerde gezdirdi. "Ben de sana meraklı değilim herhalde. Bir çözüm bulacağım. İki de bir kapıma gelip bana bağırma." Alkan, bunu söylerken her zamankinin aksine sakindi. Kadın ne kadar öfkeli olursa olsun hiç kimseye nefretle bakmadığını fark etmişti adam. Acaba bu zamana kadar kimseye sevgiyle baktı mı diye düşündü adam. Bu yersiz düşüncesi kaşlarını çatmasına neden olduğunda Hazan'ın da kaşlarını çatılmıştı. "O zaman annene söyle beni sıkıştırıp durmasın! Ben evlenmeyeceğim! Evlensem bile bu kişinin sen olmayacağı kesin!" Hazan, hayatında sinirlenmediği kadar sinirlendiğini hissediyordu. Sadece bir hafta önce kendini görmezden gelen bu adamla evliliği düşünecek kadar delirmemişti daha. Alkan'ın kaşları alayla havaya kalktığında Hazan, gücünün yeteceğini bilse karşısında ki adamı dövebileceğini düşündü. "Ha ben kabul ettim, senin etmen kaldı." "Kendini beğenmişin tekisin! Seninle evlenmek için zırdeli olmak lazım." Hazan, Alkan'ın karşısında kaldıkça sinirden renk değiştirdiğini bildiğinden son sözünü söyleyip, baktıkça boğulduğunu hissettiği mavi gözlere son kez bakıp arkasını dönüp hızla evine doğru yürüdü. "Arkasından ona bakan Alkan kendi kendine, "Zırdeli," dedi. "Büyük konuşuyorsun." İki inatçı delinin, birbirlerinde boğulmaktan korktukları gözlerde ve Karadeniz'in hırçın sularının taşıdığı Hüznün Gemisi'nde geçen büyük bir sevda hikayesi.
You may also like
Slide 1 of 10
İPTİDA cover
Bir gitsem de kurtulsam  cover
Sonsuz Barış - SOHREN (KİTAP OLDU)(Wattys 2018 Gizli Cevherler Kazananı) cover
TEHLİKE cover
Maske cover
MİZAN cover
Yüzbaşı'nın komşu kızı =texting= cover
Acımasız Ağa(Tamamlandı✓) cover
DÖRT ÇEYREK cover
HÜZNÜN GEMİSİ cover

İPTİDA

12 parts Ongoing

"Yazar olmak; insanlara, cümlelerimle dokunabilmek isterdim. Birileri satırlarıma sarılsın, paragraflarıma sığınsın; kırık kalplere sözcüklerim dokunsun, iyileştirsin isterdim. Kâğıtlara; aklımın içindeki uçsuz bucaksız denizlerden, yüreğimdeki sonsuz gökyüzünden ve ruhumdaki daimi evrenden bahsedeyim isterdim. Sonra o kâğıt bir kuşa dönüşsün, kanat çırpa çırpa kâinata içimi döksün isterdim. Ben içimdekileri yazayım ve birileri yazılarımda kendi içinden bir şeyler bulsun... Soluk kâğıtları, içimdeki gökyüzü renklendirsin... İsterdim: Her şeyden çok... Ama yapamadım. Aylardır ne kâğıda dokunabildim ne kaleme... Belki, gözyaşlarım kâğıda düşer de her şeyi mahveder sandığımdan. Belki de sadece kaçmak istediğimden... Bugün, yaptığım şey kaçmaktı. Yapmam gereken de, yaptığım da kaçmaktı..."