O, karanlıktı. O, karanlığın tam anlamıydı. Ve ben, gün geçtikçe, yavaş yavaş o karanlık tarafından emiliyordum. Karşı koyacak ne gücüm vardı, ne de bir halim. Yapabildiğim tek şey çığlık atmaktı ama çığlıklarım boğazımı parçalayacak kadar güçlü, sesimi kimseye duyuramayacak kadar sessiz ve acizdi. Beni karanlığına hapsederken yapabilecek hiçbir şeyim yoktu.. Ve bir gün ben, tamamen karanlığa hapsolunca, göremeyip duyamayınca, yolumu kaybedip bulamayınca ölecektim. Beni korkutan ölümümün yakın oluşu değildi; beni korkutan kimse duymadan, kimse görmeden, kendi çığlıklarım arasında, onun karanlığında yalnız başıma delirerek öleceğimdi. Karşı koyamadan öleceğimdi... Ve bu ölüm, o karanlık sokakta, sokağın karanlığına meydan okuyan karanlık adamla karşılaştığım zaman başlamıştı. Ben farkında değildim ama, ölüyordum. ∞ Bir Ay Tutulması Masalı ∞
12 parts