Senin yanındayken güvendeydim. Beni sığınağım olan kolların arasına aldığın ân, kimse bize zarar veremezdi. Sen buna müsaade etmezdin. En azından tüm bunlar yaşanana dek, ben böyle zannediyordum.
Ne olduğunu anlayamadan, her şey değişti ve aklımın ucundan dahi geçiremeyeceğim bir şey oldu sevgilim. Senin kurtarıcım olan ellerin, benim katilin oldu.
Yıllar öncesinde beni çıkardığın enkazın derinliklerine elleri ile iten, yine sen oldun. Bu sefer uğradığım ihanetin izleri, bedenime kara bir leke gibi işledi. Kırılan kalbim ve sana olan aşkım, acı içerisinde kıvranan bana eşlik etti. Senin yokluğunda, sunduğun acıya bile sıkı sıkıya tutundum. Senden kalan her ânı, benim sığındığım tek yerdi artık. Bir gün bana geri dönersin ve enkazımdan kurtarırsın diye umutla yaşadım hep.
Ama sen, her gün beni kırmanın başka bir yolunu aracasına canımı yakmaya devam ettin. Tüm yaşattıklarına rağmen, sevgim değişmeyen yegane şeydi. İnsanların acıyan bakışlarına, aşağılayan sözlerine katlanmak da eskisi kadar kolay değildi. Biliyor musun Taehyung, ne gururum kaldı geriye ne de benliğim.
Ben her geçen gün yok oluyorum.
Sen beni, yılmadan usanmadan öldürüyorsun.
Artık ellerini boğazımdan çek. Bütün bu karanlığım aydınlandığında ve içinde bulunduğum ihanetin sırları ortaya çıktığında, sana hâlâ aşık olamamaktan ölesiye korkuyorum.
Lütfen sevgilim, ellerini boğazımdan çek.
Çünkü ben, içindeki şefkatli ruhu taşıyan seni hâlâ çok seviyorum.
Ve ben, sana yakıcı bir özlem duyuyorum.