Masal Dünya'sında, sevimli bir ülke varmış. Burada yaşıyan insanların çoğu mutlu ve güler yüzlüymüş. Çoğu zaman birbirleri ile şakalaşır, nükteler üretir, bunlara kahkahalarla gülermişler. Bu neşeli insanların sokaklarda, caddelerde yürümeleri bambaşka bir güzellik sergiliyormuş. Sokaklarda kadınlı, erkekli kümeler halinde uyum içinde yürürmüşler. Erkeklerin etrafa kah caka satarak, kah kaslarını gererek, kah yeni terlemiş kaytan bıyıklarını sıvazlayarak salına, salına yürümeleri görülmeye değermiş. Ya genç kızlar. Onların çıtı pıtı tavırları, sekerek yürümeleri, oyalı mendilleri ve gerdan bükmeleri dillere destanmış. Lokum gibi güzel ve tatlı kızların ünü tüm masal Dünya'sına yayılmış. Sanatçılar onların sevgi dolu bakışlarını çizmişler. Müsizyenler onlar için içli türküler bestelemişler. Su boylarında, sandal gezilerinde onların anısına şiirler söylemişler. Türküler, şarkılar, şiirler yankılanırmış sarp dağların arasında. Hep gezen, yürüyen insanlar için... Yalnız bu insanların çok ö
"YA BIRAKSANA ANLAMIYOR MUSUN BIRAK !"
bileğimi öyle tutuyor ki elim morardı . Artık bağirmaktan boğazım ağrıdı .
"o sesine sahip çık yoksa çıkmasını bilirim anla artık kızım sen benimsin abinin bedelini ödüyeceksin ceheneme hoş geldin"
anne yardım et lütfen Allah'ım ben ne yaptım ki sen bana bunu yapıyorsun.
Beni ne bekliyor artık bilmiyorum tek bildiğim ölmek istiyorum.