"Daha ne kadar erteleyebilirim ki Azrail'in benimle olan anlaşmasını?" Dedim. Neden dedim, nasıl dedim bilmiyorum. Ama rakının bana yaramadığını biliyorum. Gözlerini aralayıp gözlerime dikti.
"Ne kadar istersen." Dedi mayışmış sesiyle. İşte dedim. İstediğim cevap buydu, istediğim zihin buydu.
O bana Azrail'le olan anlaşmamı ne kadar istersem erteleyebileceğim söyledi. O an sanki bana ölümsüzlüğün formülünü vermiş gibiydi. Tamam... Dedim kendi kendime, anlaşmayı uzun bir süreliğine ortadan kaldırıyorum. Ve yeni hayatımda ki arkadaşlarımla kafama ne eserse onu yapıyorum. Lütfen beni biraz yalnız bırak Azrail, zamanı geldiğinde ben sana kendi ayaklarımla geleceğim...
Sude, bağımlılıkları ve takıntıların dünyasında yaşayan bir kızdı. Kurtulmaya çalıştığı bu bataklık onu içine mi çekecek, yoksa kendi imkanlarıyla çıkabilecek miydi? Bataklığın ortasında tanıştığı adam, Emir... Sandığı gibi ona yardım dalı uzatacak mı? Sude ve Emir... Bulaştıkları işleri aşmalarının hikayesini okumaya hazır mısınız?