Bu kitapta, yarım kalmış bir aşkın devamı. Aydınlık isimli dünyadan bizim dünyamıza gelen kızın hikayesi.
Öldüğünü zannettiği nişanlısını geldiği yerde ummadı bir şekilde buldu.
Onun için savaştı, kan döktü.
Bu küçük oyunu kazanmış ve mutlu olduğunu sanıyordu fakat.
Bir savaş.
Aydınlık dünyasındaki insanlar ve bu dünyadaki insanlar arasında.
Savaşın tek ortak noktası,
Oyunu tek hamle ile bitirebilecek olan şey.
Bir ses.
Typonun kılıcı ve Titanların kalkanından çıkan o gür ses.
Aydınlık dünyası ve bizim dünyamız arasındaki Araf da çıkması gereken ve iki dünyanında duyması gereken o ses
Savaş başlamak için doğru zamanı değil.
Unutulmuş zamanı bekliyordu.
O, herkesi kurtara bileceğini sanıyordu,
Fakat aksine çok kan dökülecek ve her evin camlarını sarsacak ağıtlar yükselecekti göğe.
Kurtara bildiği tek şey ise,
Ailesi bile olamamıştı...
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız...
Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa...
Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa...
Kendisini yabancı hissettiği bu şehirde, tüm bunlar yetmezmiş gibi, aklını karıştıran ve tüm yolları kendisine çıkaran gizemli bir genç adamla karşılaşırsa...
Neler olur?