"Biliyorum. Ateşsin. Yakıyorsun." Gözlerimi kırpıştırıp ayağa kalktım. Elimdeki silahı yere atıp elimde ki kanı zaten kana bulanmış bluzuma sürdüm. "Ama sorun değil yangına yanık gidiyorum zaten." Onu arkamda bırakarak çıktığımda ne kadar yürümüştüm bir fikrim yoktu. Beni durdurmaması sinirlerimi bozmuş olsada bu gece onun kayıpları yeterince yakmıştı canını. Canımı. Zamanla nasıl bu kadar canım olmuştu bilmiyordum ama hayatımdan kaçmak için cehennemime koşmuştum ve asıl konu şu ki bunu seviyordum. Ondan önce yaşadığım her şeyin, annemin, babamın, ablamın bir yalandan ibaret olması hayatımı allak bullak ederken tek sığındığım kişinin acılarınıda bilmeden sarmıştım. Yaşayıp yaşamayacağım asla kesin değilken çok değil yalnızca bir kaç ay önce tek derdimin hoşlandığım çocuğun takıldığı kızlar olduğu zamanların aslında cennet olduğunu anlamıştım. Bense şimdi Cehennemime aşıktım. Bir çift yeşil göze. . . . Helin Doren ailesin ölümünden sonra yaşadığı zorlukları ardında bırakarak kaçtığı Amerika'da asıl zorluklarla tanışacak ve aynı zamanda ise asıl mutluluğu tadacak, asıl aşkı bulacaktı. Yeşillerine bir ömür sığdıran adamın umudu onunda umudu olacaktı.