//MarkHyuck// ... Aynada karşıma geçmiş soğuk bir tebessümle geceyi olduğundan daha zifiri bir siyaha boyayan, rengi de hayatı gibi solmuş bu beden bana mı aitti? Ben miydim bunca zaman kendine işkence edip siyah bir yağmur bulutuna hapsolan? Benim miydi bu esir düşünceler, prangalar eskitmiş fikirler?.. Peki mutlu muydu şimdi herkes? İznim var mıydı tablodaki diğer herkesin etrafında bulunmaya, bozuyor muydum düzeni yine; uyuyor muydum istedikleri kalıba?.. Darmadağın olmuş eşya yığıntılarının arasında topuklarıma batan cam parçalarından daha çok canımı yakan, kendime yabancıyken bile yine kendimle yüzleşmek zorunda olmamdı o gece. Oysa bu farkındalık için fazla geçti artık vakit... "Sen... Ama neden? Bunu neden yaptın?" Dedi arkamda aniden belirip ellerini iki yanımdan karşımdaki aynaya yaslarken. Enseme çarpan nefesi her zamanki gibi sıcacık, ılık ılık akıtmıştı ona olan aşkımı kalbime doğru. Kurumuş dudaklarımın konuştukça kanayacaklarını bilsem de cevap vermekten korkmadım bu sefer. Bu sefer sözlerimi gizleyecek yeri yoktu kalbimin. "Senin için, sana olan sevgimi hissedebilmen, görebilmen için hepsi... Ama ilk olarak beni görmeliydin. Ben de beni görmeni sağladım..." ... "Sevgisini göstermek için hayatı ayaklarının altına alanlara ithafen..."
30 parts