Önümüze gelen bütün engelleri seninle yıkabilirdik.
Tapılan deste deste paraları yakabilirdik gözler önünde.
Dosdoğru durunca yol alabilirdik seninle.
Belki de yoldan çıkabilirdik, bilinmez.
Lakin bir eylem lazımdı bizlere değil mi?
Saçmalıklarımızı bir kenara bırakalım, güdülmeye dünden razı olmasak çoktan mutlu mesut olmuştuk.
Bazen hakkımızı arasak, ama fazlasını da istemesek...
Ya da bize armağan edilen boyunduruğa boynumuzu hiç düşünmeden uzatmasak...
Eteğimizde taşıdığımız bize yük olan taşralarımız, dönüşür mü bir gün denizlere?
Hani sen bana diyorsun ya gamsızsın diye, asıl gamsız olan hangimiz?
Ben gamsız, sense başkaldırıcısın o zaman...
Kurgu bana aittir ve sessiz okurlar lütfen yapılan emeğe saygı olarak sessiz kalmayın. :)
Bolca +18 sahne ve biraz şiddet olacak arkadaşlar ona göre okursanız sevinirim
"Bana attığın o tokat'ın karşılığı olmayacak mı sandın hemde tüm sınıfın olduğu bir partide...?
Alin'in gözyaşları yüzünden şelale gibi akıyor bir tanesi inmeden diğer gözyaşı onu yetişiyordu
"Boşuna ağlama ben senin annenin ameliyat masraflarını ve 1 senelik yurt dışı masraflarını karşılayacağım babanla birlikte orda rahat olacaklar sende bunun karşılığında 1 sene ben ne dersem onu yapacaksın altıma gir desem girecek her isteğimi yerine getireceksin ve emin ol yatakta hiç nazik değilimdir" pis pis sırıtır
Alin karşısında ki adama nefretle bakar bu bir sene nasıl geçecekti...