Ben Hasret EROĞLU. EROĞLU soyadında soylu bir ailenin hasret kaldıkları tek evlatları, prensesleri. Küçüklüğünden bu yana parklara, arkadaşa, oyunlara hasret kalmış bir Hasret EROĞLU. Abur cuburlara hasret kalmış bir Hasret. Daha önce hiç düşmemiş, dizleri hiç kanamamış, çamurlara hiç bulanmamış, kirlenmemiş Hasret. Hiç çocuk olamamış Hasret. Bütün hayatı çok önceden, daha doğmadan tek tek en ince ayrıntısına kadar planlı ve düzenli Hasret... Hakkımda hiç bir şeyi düşünmemiştim. Buna hiç gerek kalmamıştı. Hiç izin vermemişlerdi. Onların istediği şekilde yaşıyor ve onların istedikleri şekilde bir prenses oluyordum. İstedikleri şekilde sorgulamıyor ve benim iyiliğim adı altında verdikleri hayati kararlara boyun eğiyordum. Benim hayatımla ilgili olan kararlara! Taki, O gelene kadar... Benim yeniden doğmamı sağlayacak, yapamadığım, veremediğim bütün kararları tek tek önüme tekrar tekrar koyacak kişi. Bana bu sosyete camiasının prensesi olmadığımı gösterecek kişi. Hayatım boyunca verdiğim en kötü ya da en iyi kararım. Belki keşkelerim belki de iyikilerimin tek sahibi. O kim mi? Bilmem. Ben onu Saklı Cennetim olarak görüyorum. Uzun zaman beklediğim, yaşamak istediğim, Benim Saklı Cennetim. *** Uçmayı bekleyen kafeste bir kuşun hikayesi... *** Başlama tarihi: 26.06.2020All Rights Reserved
1 part