Louis kahkahasını bastırıp omzuma vurdu. "Dostum sen çok fena olmuşsun." Kaşlarımı çatıp bakışlarımı Louis'e yönlendirdim. "Ne demek çok fena olmuşsun." Niall ağzına tıkıştırdığı son pizza dilimnden sonra yüzünü sonra bana döndü. "Oh, kötü çocuk hala anlamadın mı?" En sonunda sinirlenerek ayağa kalktım. Bakışlarımı hepsinin üstünde tek tek gezdirdim. "Anlamadım, ne demek istiyorsunuz?" Liam tweetleri okumayı bırakıp ayağa kalktı ve beni omuzlarımdan tutup sarstı. Yüzünde her zamanki şevkatli gülümsemelerinden biri vardı. "Dostum anla artık! Louis'in şu anda olduğu duruma yaklaşıyorsun." Tam ağzımı açacaktım ki başıma gelen şeyin ne olduğunu anladım. Louis Eleanor'a karşı ne hissediyorsa bende ona karşı aynı şeyleri hissetmeye başlıyordum. "Bunların hepsi saçmalık. Hepiniz haksız çıkacaksınız ve etrafımda 'Sen haklıydın Zayn.' diye dolaşacaksınız. Bu şey asla olmayacak. Asla!" Çocukların kahkahası bütün odayı sararken ben yüzümü buruşturup odadan çıktım ve kendi kendime mırıldandım. Buna asla izin vermeyeceğim. Asla aşık olmayacağım.
3 parts