Sessizliğin hüküm sürdüğü koridorda biraz daha yürümemle beraber, Merih'in koridorun sonun da telefonla konuştuğu gözüme çarptı.
Onun olduğu yöne doğru adımlarımı hızlandırdım. Ardından duyduğum sözlerle olduğum yerde buz kestim, adımlarımı atmak istiyordum ama bir el sanki ayaklarımı tutmuş gerçeklere giden yola doğru gitmemi istemiyordu.
Çaresizlik tüm bedenim de hakimiyetini kurarken, hala duydukları'mı idrak edemiyordum. Canımdan çok sevdi'ğim adam beni kullanıyor olamazdı.
Merih beni gerçekten seviyordu bu oyun değildi. Hayat beni en sevdiklerimle bir kere yaralamıştı ikinci defa aynı şeyi yaşamaya gücüm yetmezdi.
"Kız git gide ağıma düşüyor, merak etme."
Bu ne demekti?
Merih, bana oyun mu oynuyordu?
*****
Hayata tutunma sebebi sevdiği adam olan bir kadın...
Bir oyun uğruna, tek gayesi umut olan bir kadını kendine aşık eden bir adam...
Herşeyin aslında bir yalandan ibaret olduğunu öğrenen bir kadın ve acımasız bir adamın hikayesini beraber okumaya hazırmıyız?
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."