Hızla geri doğru havalanıp yere serçe çakılırken yaşlarım gözlerimden akmaya devam ediyordu. Ayağa kalktığında kafasından yine kirig aktığını gördüm bir an kalbim sızlarken aklıma yine beni kullandığını getirdim. "Sakin ol Bule. Sana zarar vermek istemiyorum" koyu kızıl gözlerine baktım. Yutkunurken kafamı hızla iki yana salladım. "Hayır diyorum bana sakın yaklaşıyım deme. İstemiyorum hiç bir şey konuşmak falan. Ben sadece abimi arkadaşlarımı görmek istiyorum. Bırak artık beni sevmiyorsan sevme. Zaten kullandığın kadar kullanmışsın. Yeter lütfen." Kafasını iki yana salladığını gördüm buğulu gözlerim arasından. "Hayır seni bırakmam kara papatya. Benimle kal! Bak, burda kalman gerekiyor tamam mı? Şimdi hemen yanıma gel." Yalvaran sesine kaşlarımı çattım. Sinirle bağırdığımda sendeledi. "Hayır istemiyorum. Bana emir vermenden bıktım. Senden bıktım. Beni bırak, ben abimin yanına gitmek istiyorum." gözlerini karardığını gördüm bu sefer o bağırdım. "Sikerim, abinide, senide, görmenide. Tamam seni abine götüreceğim sesizce yanıma gel!" Kafımı iki yana salladım. Yaşlarım hızlanırken "Hayır ne olur tek gideceğim bırak beni." Diye mırıldandım. Kaşları çatıldığında atığı bir adımla yanıma vardı. Hâlâ alışmış değildim bu hıza. Kolumu kerpeten gibi sararken geri doğru gitmeye çalıştığımda beni sert bir şekilde göğüsüne çarptı. Kafam dan kirig aktığını hissetim. Dişlerinin arasından tısladı. "Seni bırakmam. Tek başına hiç bir yere gitmiyorsun!" Onu kendimden uzaklaştırmak çığlık atacağım öbür eli ağzımı kapadı. Ağzımdaki eli dudaklarıma yakıcı bir acı vermeye başladığında yavaşça güldü. Gülüşünü fark edemiyecek kadar canım yanıyordu.Kulağıma eğildi dudaklarını yanağıma sürterek artık huy olmuş biçimde kulak mememi ısırıp fısıldarken acıdan dolayı gözlerim kaAll Rights Reserved